4 bin yıllık tapınak cinayeti: Hamile kadının kafasını taşla parçaladılar

Kıbrıs adasının güneyinde bulunan Limasol kenti, çarpıcı bir arkeolojik keşfin adresi oldu.

İtalya'nın Siena Üniversitesi'nden gelerek burada bir süredir çalışma yürüten arkeolog grubu, Limasol yakınındaki Erimi bölgesinde 4 bin yıllık tapınak keşfetti. 

Bir zanaatkar atölyesinin bulunduğu yerde oluşturulmuş tapınak, yaşı itibariyle şimdiye dek bir adada tespit edilmiş en eski yapı olma unvanına sahip. İtalyan arkeologlara liderlik eden bilim insanı Luca Bombardier, "Bu şimdiye dek burada keşfettiğimiz en eski kutsal alan" dedi. 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İtalya Dışişleri Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen kazıda bulunmuş tapınak şöyle tarif ediliyor: "Bu, büyük bir mangalın gece gündüz dev bir pürüzsüz monoliti aydınlattığı geniş bir odadır."

Keşfi gerçekleştiren arkeologlar, elde edilen bulguların günümüzden 4 bin yıl önce yaşamış Limasollu zanaatkârların ne kadar renkli ve zengin bir dünyaları olduğunu gösterdiğini ileri sürüyor. 

Irak'ta AKSUNGUR paniği! Düşürülen Türk SİHA'sı için soruşturma komitesi kurulacak Haberi Görüntüle

MEZARLIKTAN BİLE UZAK TUTULAN GİZEMLİ BİR KADIN

Tapınak çevresinde kumaş boyama ve örgü işleri yapıldığını gösteren kanıtlar bulunurken, Kıbrıs'ta ilk şehirlerin ortaya çıkışından birkaç yüz yıl önce inşa edilen yapıda ilginç bir şey daha keşfedildi. 

Bu, genç yaşında öldürülmüş bir kadının iskeletiydi. Kafası bir mızrak ya da taşla parçalanan genç kadın, bölgedeki mezarlardan ayrı bir yere defnedildi. Arkeologlara göre en fazla 20 yaşında olan talihsiz kadının katilleri, onun hayaleti geri gelmesin diye mezarının çevresini duvarla ördü. 

Kadını gömerken üzerine büyükçe bir taş koymayı da ihmal etmeyen antik Limasollular, merhumun yanına ondan hatıra hiçbir eşyayı da koymadı. Yerleşim yerindeki diğer ölülerden bile uzak tutulan kadının, dönemin değer yargılarına ters bir hareketinden ötürü cezalandırılmış olabileceği belirtiliyor. 

M.Ö. 2000 ile M.Ö. 1600 yılları arasında, Bronz Çağı'nda gerçekleştiği tahmin edilen cinayet, arkeologlara göre, genç kadın hamile kaldı diye işlendi. 

40 bin yıllık tehlike: Eriyen buzullarda binlerce yeni virüs bulundu!... Haberi Görüntüle

O DÖNEM TEKSTİLİN KALBİ BURADA ATIYORDU

1000'er metrekare büyüklüğündeki geniş atölyeleri, depoları ve boyama tekneleriylee Erimi bölgesi, Kıbrıs güneyindeki bir tepenin zirvesini kaplıyordu. 

Birbirlerine yaslanmış evlerin bulunduğu yerleşim yerinde bir de mezarlık vardı; en zenginler mezar eşyalarıyla dolu büyük oda mezarlara, fakirler ise düz hendeklere gömülüyordu. 

Atölyelerin ortasında bulunan tapınakta 2 metreden daha uzun monolit, mangal aleviyle aydınlatılırken tahminlere göre orada suyla dolu bir de büyük amfora (iki kulplu çömlek) vardı. 

Arkeolog Luca Bombardier, amforadaki suyun, monolitin temsil ettiği kültle bağlantılı olarak kullanılmış olabileceğini kaydediyor. 

Tapınakta bir 'din adamının' görev yapıp yapmadığı bilinmiyor; ancak tapınaktaki yol göstericinin aynı zamanda Erimi halkına liderlik etmiş olması muhtemel görünüyor. 

Antik çağda tekstil ürünleriyle ünlü bu yörenin tarihi aniden sona erdi. Erimi'yi kaçarak terk edenler tapınağı da mühürledi. 

Belki de kaçan köylüler tarafından çıkarılan bir yangın, tapınak çatısının çökmesine neden oldu ve paradoksal olarak bu yetenekli dokumacıların macera dolu hikayesi 4 bin yıl sonraki keşfin gerçekleşmesini sağladı. 

Arkeolog Bombardier, "Yapının çökmesi, bu kalıntıları mühürleyerek biz arkeologların 4 bin yıl sonra onları yeniden keşfetmemizi sağladı" diyor.