Hindistan'ın ikinci vuruş nükleer kapasitesi, gelecek yıl, 3.500 kilometre menzile sahip K-4 denizaltından fırlatılan füzelerle donatılmış INS Aridaman adlı üçüncü nükleer denizaltısını hizmete sokmasıyla tam olarak faaliyete geçecek diyen EurAsian Times, "Bu, Çin'in önemli bir bölümünü Hindistan'ın saldırı alanına sokacak ve ona asgari düzeyde güvenilir bir nükleer caydırıcılık kazandıracak." ifadelerini kullandı.
Nükleer bir çatışma durumunda, en yüksek hayatta kalma seviyesi, nükleer güçle çalışan denizaltıları yeterli menzile sahip balistik füzelerle donatmaktan geçer diyerek analize devam eden Hindistan basını, "Denizaltından fırlatılan balistik füze ilk ortaya çıktığından beri, okyanus derinlikleri büyük ölçüde opak kaldığı için, en dayanıklı teslimat sistemi olarak kabul edilmiştir." yorumunu yaptı.
Habere devam eden EurAsian Times, "Ağustos 2024'te Hindistan, INS Arighat'ı Hindistan Donanması'na dahil etti. Kabul töreni Andhra Pradesh, Vishakhapatnam'da gerçekleşti." dedi.
Ayrıca EurAsian Times, "Bundan önce, Hindistan Donanması filosunda INS Arihant'a sahipti. Ancak, bu iki denizaltı da 750 kilometre menzile sahip K-15 füzeleriyle donatılmış olup, bu da saldırı kabiliyetlerini sınırlandırmaktadır." ifadelerini ekledi.
3. nükleer uçak gemisinde geri adım! Türk düşmanı o ülke...
S-4'ÜN DEVREYE ALINMASI...
Pakistan ile bir çatışmada bile, bu füzelerin menzilinde yalnızca ülkenin güneyinde hedefler olurdu diyere habere devam eden Hindistan basını, "Bunlar, yerli olarak geliştirilen ilk kısa menzilli denizaltından fırlatılan balistik füzelerdir (SLBM'ler)." dedi.
Analizine devam eden EurAsian Times;
Dolayısıyla geliştiricilerin, su ve atmosfer olmak üzere iki ortamda denge, hız ve doğruluk gerektiren en gelişmiş ve karmaşık silahlardan biri olan su altı dikey fırlatma sistemi gibi önemli zorlukların üstesinden gelmeleri gerekiyor.
INS Aridaman yakın zamanda uydu görüntüleri aracılığıyla fotoğraflandı. Arihant sınıfı denizaltıların önceki yinelemesinden daha uzundur. INS Aridaman, bu sınıftaki lider tekne olan 6.000 tonluk INS Arihant'ın 111,6 m'sine kıyasla 125,4 m'lik bir yük su hattı ölçümüyle 'biraz daha büyüktür'.
Görüntüde görülen fırlatma tüpleri, denizaltının seleflerine göre iki kat daha fazla denizaltından fırlatılan balistik füze taşıyabileceğini gösteriyor.
S-4'ün devreye alınması Hindistan'ın nükleer caydırıcılığını büyük ölçüde artıracaktır. En az üç operasyonel denizaltının olmaması, denizaltıların sürekli atomik caydırıcılık sağlamadan öncelikle limana girip çıkması anlamına gelir.
Nükleer güçle çalışan bir saldırı denizaltısı veya SSBN, nükleer misilleme kabiliyetinin hayatta kalmasını garanti eder. Uzun kıyı şeritleri ve yarımadasıyla SSBN'ler, ikinci vuruş kabiliyetinin hayatta kalmasını sağlamak için çatışma sırasında okyanus derinliklerinde gizli kalabilir." ifadelerini kullandı.
Türkiye tabuları yıktı! ABD basını kritik adımı analiz etti: Ankara...
NÜKLEER UÇAK GEMİSİ PLANLARI SUYA MI DÜŞTÜ?
EurAsian Times'e konuşan bir Hint Donanması subayı, "Nükleer caydırıcılık için, her zaman bir denizaltının devriyede olması gerekir. Arihant limana girip çıkıyorsa, bu tam olarak caydırıcı değildir. 3-4 SSBN'ye ihtiyacımız var, böylece biri limanda olduğunda devriyede tutabiliriz, biri devriyeye gidiyor ve biri geri dönüyor" diye açıkladı.
Görevli, bu görüşünü desteklerken, Birleşik Krallık'ın en uzun süreli askeri operasyonu olan 52 yıllık Sürekli Deniz Caydırıcılığı'na (CASD) atıfta bulundu. "Eğer bunu sürdüremezseniz, bu pek de caydırıcı değildir" yorumunu yaptı.
INS Aridaman'dan sonra, Hindistan Donanması S-4* kod adlı başka bir SSBN inşa etmeyi planlıyor diyerek analizine devam eden Hindistan basını şöyle devam etti;
Nükleer balistik füze denizaltısına ek olarak, Hindistan Donanması hükümetten iki nükleer güçle çalışan konvansiyonel silahlı denizaltı (SSN) inşa etmek için AoN talep ediyor. Kuvvetin filosunda şu ana kadar tek bir SSN yok.
Karşılaştırıldığında, Çin'in denizaltı filosu yedi nükleer balistik füze denizaltısı (SSBN), 12 nükleer saldırı denizaltısı (SSN) ve 50'den fazla dizel saldırı denizaltısı (SSK) dahil olmak üzere 70'ten fazla denizaltıdan oluşmaktadır. Buna karşılık, Hindistan'ın geleneksel denizaltı filosunun çoğu 1980'lerde satın alındı ve eskimektedir.
Nükleer enerjili denizaltılar, Hindistan Donanması için PLA Donanmasının büyüyen gücüne yetişebilmek adına o kadar kritik öneme sahip ki, PLA Donanmasının 65.000 tonluk Yerli Uçak Gemisi (IAC)-2 inşa etme planlarını SSN projesi lehine rafa kaldırdığı/askıya aldığı bildiriliyor.
Hindistan Donanması bu konuyu uzun zamandır düşünüyor. Eski Savunma Genelkurmay Başkanı General Bipin Rawat, Hindistan Donanması'ndan sınırlı bütçe karşısında operasyonel gereksinimlerine öncelik vermesini istemişti.
Kabus gibi çöken El Nino ekonomik etkisini gösterdi: Kuraklık sonrası...
"SSN'LER OYUN DEĞİŞTİRİCİLERDİR"
Operasyonel gereksinimlerin önceliklendirilmesi hakkında konuşan General Rawat, 2020'de şunları söyledi:
"Yüzeydeki her şey uydular tarafından yakalanabilir ve füzelerle düşürülebilir. Donanmanın, koruma için filolarına ihtiyaç duyan uçak gemilerinden ziyade daha fazla denizaltıya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."
SSN'ler oyun değiştiricilerdir. Gizliliğe ve sınırsız dayanıklılığa sahip güçlü platformlardır. Su altında sonsuza kadar kalabilir ve limandan uzakta uzun süreler ve yüksek hızlarda faaliyet gösterebilirler. Uçak gemisi muharebe grubunun bir parçası olarak hareket edebilirler. Uzun menzilli füzelerle donatılmış olarak deniz muharebesinin şeklini değiştirebilirler.
SSN, yavaş ve kısa bacaklı dizel denizaltısından daha fazla erişime, dayanıklılığa ve hıza sahiptir. Dizel motor-batarya tahrikli geleneksel teknelerin saatler veya günlerce su altında kalabilmesine kıyasla aylarca su altında kalabilir, hatta Hava Bağımsız Tahrik (AIP) özelliğine sahip olanlarda bile.
Derin sulara daldığında, SSN'nin tespiti zor olmakla kalmıyor, aynı zamanda gerektiğinde diğer savaş gemilerini yakalayabilecek veya geçebilecek kadar hıza da sahip (dizel denizaltının aksine).
SSN'lerin klasik rolleri uçak gemisi muharebe gruplarını korumak ve düşman SSBN'lerini avlamaktır, ancak aynı zamanda gemi karşıtı, kara saldırısı ve gözetleme rolleri için de ideal bir platformdur.
Hangi platformun daha iyi olduğu konusunda devam eden bir tartışma var: SSN mi yoksa uçak gemisi mi? Eski bir Hint Donanması denizaltıcısı olan Komodor Anil Jai Singh (emekli), iki platformu tamamlayıcı olarak görüyor.
Sözlerine devam eden Singh, “Hint Okyanusu'na yaklaşırken AUKUS denizaltıları ve Hint Okyanusu'nda SSN'lerimiz varken, Çin CBG'leri (Uçak Gemisi Muharebe Grupları) zor zamanlar geçirebilir. Ancak bunları aşamalı olarak inşa edebiliriz. Uçak gemilerini SSN'lerle karşılaştırmak uygun bir karşılaştırma olmaz çünkü her biri kendi yolunda güçlü bir savaş platformudur. Aslında, açık deniz donanması için uçak gemileri ve SSN'ler birbirini tamamlar” diye ekliyor.
İspanya'nın talip olduğu Hürjet Arap ülkesinde! Piramitlerin üzerinde uçacak! Tüm...
NÜKLEER KÖPEKBALIKLARI... PAHALI AMA GEREKLİ
SSN'ler ve SSBN'ler pahalı tekliflerdir. Ancak, Hindistan Donanması, kiralanan Rus Akula sınıfı denizaltıları aracılığıyla nükleer güçle çalışan denizaltıları bakım ve işletme konusunda paha biçilmez deneyim kazanmıştır.
Hindistan'ın güvenlik hesaplamalarında SSN'lerin önemi, Donanmanın, son on yılda Çin ile yaşanan birçok sınır çatışmasından birinde, Hint Okyanusu'nun doğu yakasına Rus yapımı tek Akula sınıfı denizaltısını, yeniden adlandırılmış ismi INS Chakra'yı konuşlandırmasından açıkça anlaşılıyor.
Raporlara göre, INS Chakra Hindistan'ın doğu kıyısındaki Visakhapatnam limanından gizlice çıktı ve Bengal Körfezi'ne daldıktan sonra bir aydan fazla süre ortadan kayboldu. Doğuya konuşlandırılması iyi saklanmış bir sırdı. Hindistan'ın kara saldırısına yanıt olarak deniz saldırıları gerçekleştirme yeteneğini gösterdi.
Hindistan'ın şu anda iki nükleer güçle çalışan balistik füze denizaltısı (SSBN) bulunmaktadır. Hindistan'ın nükleer caydırıcılığının bir aracı olarak, taktik görevler için konuşlandırılamazlar.
İşte SSN'lerin sayısal olarak üstün donanmalara karşı koymak için devreye girdiği yer burasıdır. Hedefleri istedikleri zaman takip edebilir ve gölgeleyebilirler ve neredeyse yenilmezlikleri onları bir ülkenin cephaneliğindeki en etkili silah yapar."
Yorum Yaz