Sitede Ara

400 bin kişi dünyanın gözü önünde yok oluyor: Ateş altındaki hastaneden doktorları da götürdüler

400 bin kişi dünyanın gözü önünde yok oluyor: Ateş altındaki hastaneden doktorları da götürdüler

Emekli Yahudi subayların hazırladığı 'Generaller Planı' çerçevesinde Gazze kuzeyini yaşayan tüm canlılardan arındırma amacındaki İsrail, dünyanın gözü önünde haftalardır soykırım yürütüyor. Cibaliye'de kalan son sağlık kurumu Kemal Advan Hastanesi de önce bombalandı, daha sonra soykırım ordusu tarafından basıldı. Doktorların rehin alındığı kurumdaki yaralılar açıkta kaldı. 400 bin kişinin bulunduğu bölgede açlıktan ölümler başlamak üzere. 

Dünya

26.10.2024, 14:02

Soykırımcı İsrailli teröristlerin Gazze kuzeyinde haftalardır sürdürdüğü vahşet yeni bir aşamaya girdi. Bölgede ayakta kalan fakat birkaç gündür top atışlarıyla tahrip edilen Kemal Advan Hastanesi de tamamen devre dışı kaldı. 

Bu sabah hastaneye giren silahlı Yahudi katiller, kurum çalışanlarını rehin aldı; elektrik, su ve tıbbî bakım imkanlarının olmadığı binada yaralılar ölüme terk edildi. 

Sağlık görevlileri ve bölgede hayatta kalanlar, Cibaliye ile Beyt Lahiye semtlerinde çok sayıda cesedin sokaklara dağılmış vaziyette olduğunu, sivil savunma ekiplerinin ya da ambulansların İsrail ateşi nedeniyle yaralıları kurtaramadığını bildiriyor. 

Kemal Advan Hastanesi'nden çekilen son fotoğraf, doktorların götürülmeden önceki son anlarını gösteriyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü üyesi olan ve Kemal Advan Hastanesi'nde görev yapan ortopedi cerrahı Dr. Muhammed Ubeyd, sadece çarşamda günü öldürülen insan sayısının 30 olduğunu, 130 kişinin de yaralandığını bildirmiş, bölgedeki durumu şöyle özetlemişti:

"Kemal Advan Hastanesi'nde ve Gazze kuzeyinde her tür ve biçimde ölüm var. Bombardıman durmuyor. Topçu ateşi durmuyor. Uçaklar durmuyor. Ağır bombardıman var ve hastane de hedef alınıyor. Ama tüm bunlar dünyaya sadece bir film gibi görünüyor, gerçek gibi görünmüyor."

Dr. Ubeyd bugün baskına uğrayan Kemal Advan Hastanesi'nden kaçırılan kişiler arasında bulunuyor. İsrailli teröristler tarafından esir alınan doktorlardan Kemal Advan Başhekimi Hüsam Ebu Safiye'den de haber alınamıyor.  

Amerika'dan temin edilen Switchblade de ALPAGUT korkusunu dindirmedi: Amerika'dan temin edilen Switchblade de ALPAGUT korkusunu dindirmedi: "Atina güvende... Haberi Görüntüle

ADIM BAŞI PARÇALANMIŞ CESET 

5 Ekim'de emekli Yahudi ordu mensuplarının hazırladığı ve adına 'Generaller Planı' denilen taslağın Benjamin Netanyahu hükümetince kabul edilmesi sonrası üniformalı soykırımcı teröristler Gazze kuzeyini insandan arındırmak için harekete geçti. 

Gazze'nin kuzeyinde yaşadığı belirtilen yaklaşık 400 bin kişi o tarihten beri dünyanın gözü önünde soykırıma tâbî tutuluyor. 

Halk kurşunlar eşliğinde sokaklara diziliyor; erkekler bir tarafa ayrıldıktan sonra kadınlar zorla güneye gitmeye zorlanıyor. İsrailli teröristler tarafından çırılçıplak soyulan Gazzeli erkeklerin çoğundan bir daha haber alınamıyor. 

Soykırım yürüten İsrail güçleri, Gazze'de sivilleri soyup toplu halde bilinmeyen bir yere götürüyor, haftalar sonra yüzlerce sivilin cesedi parçalanmış şekilde bir konteynerle teslim ediliyor.

Cibaliye'de her enkazın önünde parçalanmış bir vücudun uzuvlarına rastlanıyor. Bölgedeki durumu dünyaya duyurmaya çalışan İnsanî Yardım ve Kalkınma Derneği Başkanı Abdurrezzak İldiz, sosyal medya hesabında şunları yazdı: 

"Gazze kuzeyinde durum çok kötü, yiyecek-içecek bulunmamakla beraber sokaklar ceset dolu. İnsanlar cesetleri gömmek için dışarı çıkamıyor, işgal güçleri bizleri tamamen kuşatma altına aldı. Birkaç gün içinde açlık ve susuzluktan ölümler yaşanabilir."

ABD'li yetkililer ifşa etti: Katil İsrail, İran'daki hedeflerini belirledi ABD'li yetkililer ifşa etti: Katil İsrail, İran'daki hedeflerini belirledi Haberi Görüntüle

ORADAN SAĞ ÇIKAN MUHAMMED ANLATIYOR 

Cibaliye'den zorla güneye sürülenlerden 38 yaşındaki Muhammed Krayem, şahit olduğu sahneleri şöyle anlatıyor:

"Boğucu bir kuşatmaya maruz kaldık. Yiyecek bir şey bulmakta zorlandık. Komşularımızdan biri konserve yiyecek almak için yakındaki okula ulaşmaya çalıştığında onu bacağından vurdular. İsrail askerleri yardım için ona yaklaşmak isteyenleri de engelledi. 2 saatten fazla süre kan kaybetti. 

Biz pazartesi günü Yemen el-Said Hastanesi civarındayken bir dron belirdi ve hoparlörden 'Burayı boşaltın, güneye gidin' demeye başladı. Saat 2 civarında yola çıktık, benimle birlikte 18 çocuk vardı. Yemen Hastanesi'nin yanından geçerken bir dron bize doğrudan bombalı saldırıda bulundu. 

Orada bir genç 'bomba attılar' diye bağırdı, bu yüzden kaçtık. Sonra bizden yaklaşık 10 metre uzağa bir tane daha attılar. Dördümüz yaralandık. Yol boyunca dronlar bize ateş ediyordu, her yer şarapnel doluydu. 

Cibaliye bölgesinde Ebu Hüseyin Okulu'nda revire benzeyen bir noktayı gördük. Yaralılarımızı tedavi ettirmek istiyorduk. Ancak bina etrafındaki cesetleri görünce oraya yaklaşmaktan vazgeçtik." 

Alçaktan uçuş Demir Kubbe'yi uyuttu! İsrail'in çok güvendiği sistemi  çökertilebilir! Alçaktan uçuş Demir Kubbe'yi uyuttu! İsrail'in çok güvendiği sistemi çökertilebilir! Haberi Görüntüle

GAZZE'DE GÜVENLİ BÖLGE DİYE BİR ŞEY YOK

"Beyt Lahiya'da bir akrabamızın evine sığındık. Patlamalar, tuzaklı robotlar, her yerde ölüm kokusu nedeniyle 3 gündür uyuyamıyorduk. 22 Ekim sabahı saat 4:30 civarında, yakınımızdaki bir evi bombaladılar. 10 dakika içinde 6 bomba... Yarım saat sonra ise içinde bulunduğumuz eve füze atıldı. 

Ben, eşim, kız kardeşim, evdeki herkes yaralandı. Komşumuz olan 3 kişi şehit düştü. Üstlerindeki 2 daire tamamen yıkıldı ve başlarının üzerine çöktü. Yaralı ve kanlı bir şekilde binayı terk eden yaralılar yürüyerek Kemal Advan Hastanesi'ne koştu. 

Oraya vardığımızda yine dronlar belirdi: 'Endonezya Hastanesi'nin oraya gidin' diyordu. Yol boyunca her yerde askerler vardı. Yanımızda yiyecek yoktu; aramızdan biri yakındaki bir okula fasulye veya nohut konservesi aramak için gitti. Yolda onu ayağından vurdular. Kimse ona yardım edemedi. 

Erkeklerin yüzde 80'ini gözaltına alıyorlardı. Çoğu dayak yiyordu. Aralarında zihinsel engelli bir genç vardı, onu da dövüp hakaret ediyorlardı. Ayağından yaralanmış bir genç daha vardı; onu zorla ayağı üstüne dikmeye çalıştılar, yaralı haldeyken ayağa kalkması için ona doğru kurşun sıktılar. 

Bizi yakındaki bir camiye götürüp onlarca kişiyle birlikte sorguya çektiler. Biri bana dipçiğiyle vurdu, zaten yaralıyım; yerde beni tekmeledi. Sonra benden beyaz bayrak taşımamı ve 200 kişiyi güvenli bölgeye götürmemi söylediler. Gazze'de güvenli bölge diye bir şey yok." 

 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0

Yorumlar (0)

Atilla Diş

TRHaber.com - Dünya


Bakmadan Geçme

Tümünü Gör ››

Loading