Atina'dan savaş ilanı gibi harita: Yunanlılar Ege'yi Türkiye'ye kapattıklarını, Mavi Vatan'ı da çöpe attıklarını ileri sürüyor

Yunan hükümetince yayınlanan Deniz Mekânsal Planlama (Marine Spatial Planning-MSP) haritası, Ankara ile Atina arasında sürmekte olan krizin diplomasi yoluyla çözülmesi yönündeki beklentileri zayıflattı. Bir nevî Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) tasarımı anlamına gelen haritayla birlikte Atina, yeni bir gerilimin daha fitilini ateşlemiş oldu. 

Skai gazetesine konuşan hükümet kaynakları, "Geçmişten kalan askıda kalmış konuları kapatıyoruz. Ulusal çıkarlarımızı pratikte de savunuyoruz. Askıda kalmış konuları çözmemiz, Yunan-Türk ilişkilerinde olumlu bir iklim istemediğimiz anlamına gelmiyor" dedi. 

Yunan karasularının 12 deniz miline genişletildiği, aynı zamanda Yunan sınırlarına yaklaşık 600 kilometre uzaklıktaki Meis adasına bile MEB alanı vaat eden harita, Adalar Denizi'nin tamamını Türkiye'ye kapatıyor. 

Kiryakos Miçotakis hükümeti Atina basınına şu bilgileri veriyor: 

"Harita bir MEB sınırı oluşturmuyor. Ancak karasularının 12 deniz miline genişletilmesi, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nden kaynaklanan, ülkemizin devredilemez bir hakkıdır. Bu, Yunanistan'ın uluslararası hukuktan kaynaklanan kurallara dayanarak ulusal çıkarına uygun gördüğü zaman ve şekilde kullanmak üzere saklı tuttuğu bir haktır."

Atina tarafı, sözkonusu haritanın Avrupa Birliği Deniz Güvenliği Stratejisi ve Yeşil Mutabakat hükümleri altında Brüksel'e sunulması zorunlu olan bir yükümlülük olduğunu ileri sürüyor. 'Çevre' ve 'deniz ticareti' kılıfı kullanılarak hazırlanan harita, Türkiye'nin Mavi Vatan haritasını gasp ediyor. 

Atina yönetimi, bu haritayla gösterilen alanlarda Yunan egemenliğinin tartışmaya açılamayacağını ileri sürerek deniz kaynaklarının kendileri tarafından kullanılacağını savundu. 

Türkiye kıyılarına sadece 2 kilometre uzaklıkta bulunan ​Meis adasını haritaya dahil ederek Mavi Vatan'dan yaklaşık 40 bin kilometrekare çalma amacını açık biçimde ortaya koyan Yunanlıların son eylemi Ankara'yı hareketlendirdi. 

TEK TARAFLI İDDİALARIN HİÇBİR HÜKMÜ YOK

Bir bildiri yayınlayan Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın tek taraflı eylemlerinin Türkiye açısından hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Yunanistan tarafından AB mevzuatı gereği ilan edilen 'Deniz Mekansal Planlaması'nda belirtilen alanların bir kısmı, Ege Denizi'nde ve Doğu Akdeniz'de ülkemizin deniz yetki alanlarını ihlal etmektedir. 

Yunanistan'ın tek yanlı tasarruflarının ve iddialarının ülkemiz açısından hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını bir kez daha vurguluyoruz. 

Türkiye, Yunanistan'la ilişkilerinde her iki tarafın da sürdürmek istediği ruhu yansıtan 7 Aralık 2023 tarihli Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi çerçevesinde sorunların uluslararası hukuk, hakkaniyet ve iyi komşuluk temelinde çözümü için samimi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğine dair tutumunu muhafaza etmektedir. 

Ülkemizin hazırladığı Deniz Mekansal Planlaması da UNESCO ile Birleşmiş Milletlerin ilgili birimlerine iletilmektedir."

ANGELOS SYRIGOS: YUNANİSTAN İLE KIBRIS'I DENİZDEN BİRLEŞTİRDİK

Denizlerde maksimalist hayallere kapılan Yunanistan'ın yeni hamlesi Atina'da siyasi ve akademik figürleri heyecanlandırdı. Başbakan Kiryakos Miçotakis'in Yeni Demokrasi Partisi'nden milletvekili Angelos Syrigos, yayınlanan DMP-MSP haritasının çok önemli olduğunu, Yunanistan'ın yaklaşık 4 katı büyüklüğündeki 480 bin kilometrekarelik 'deniz yetki alanının' ilk kez resmen deklare edildiğini belirtti. 

Hem Türk Mavi Vatan doktrininin hem de Türkiye ile Libya arasındaki MEB anlaşmasının geçersiz kılındığını ileri süren 'uluslararası hukuk uzmanı' Syrigos, şunları ileri sürüyor:

"Yunanistan kıta sahanlığının doğu sınırları Kıbrıs MEB'inin batı sınırlarına bitişiktir. Yani (Güney) Kıbrıs'la resmi bir ikili anlaşma olmasa bile artık bir sınır çizgimiz var. 

Türkiye'nin Libya ile anlaşmasında gözardı ettiği adalar da dahil olmak üzere tüm Yunan adalarının tam nüfuzu, Deniz Mekânsal Planlama haritasına yansıtıldı. 

Yunan kıta sahanlığının Kıbrıs MEB'iyle teması, Türkiye ve Libya'nın yapay sınırlandırmayla işgal etmeye çalıştığı boşluğu dolduruyor. Hem Avrupa Birliği tarafından da benimsendiği için bu harita siyasal ağırlık ve Avrupa boyutu da kazanmaktadır. 

Başka bir deyişle Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Avrupa haritasında açıkça olmasa da, aralarındaki deniz sınırını çizmiş durumdalar ve Ankara da bunu görüyor; dolayısıyla Mavi Vatan söylemi ve Türkiye-Libya mutabakatı pratikte sarsıntıya uğradı."