Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınır ihtilafının temelinde Ermenistan'da yürürlükte olan anayasa yer alıyor. Tarihsel dayanaktan yoksun olan ve salt Ermeni ırkçılığıyla hazırlanmış anayasada Azerbaycan'dan toprak talepleri yer alıyor. İki komşu ülke arasındaki barış görüşmeleri Ermeni anayasasının istekleriyle tıkandığından ileri bir noktaya erişmek imkansız. Bu anlamda Ermenistan'da bu "talepkar" anayasanın değiştilmesi için girişim başlatıldı. Barışın önündeki en büyük engel olan anayasada yapılacak değişikliklerin 2027 yılında halkın onayına sunulması bekleniyor.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ermenistan Adalet Bakanı Grigor Minasyan, anayasa referandumunun 2027'de yapmayı planladıklarını söyledi. Bunun acele bir girişim olmasığını savunan Minasyan, konuyu birçok uzmanlar çalıştıklarını ifade etti. Minasyan, "Bu, alelacele değil, söz konusu karmaşık belge üzerinde tüm uzmanlarla birlikte, ayrıntılı biçimde kamuya açık tartışmalarla çalışacağımız anlamına geliyor." dedi.
Türkiye'yi Ege'de vuracağız demişlerdi: O ülke Ankara'nın BRICS üyeliğine karşı...
MEVCUT ANAYASA BARIŞA ENGEL OLUYOR
İki komşu ülke, Ermenistan'ın anayasasından aldığı destekle Azerbaycan'dan toprak talep etmesi nedeniyle bir türlü barış anlaşmasına imza atamıyor. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, haziran sonunda yaptığı açıklamada barış anlaşması konusunda çok önemli ilerlemeler kaydettiklerini ancak Ermenistan anayasasından kaynaklı sebeplerle sürecin tamamlanamadığını söylemişti. Bayramov, "Açık konuların sayısı önemli ölçüde azaldı. Fakat maalesef Ermenistan anayasasında Azerbaycan'a yönelik toprak iddiaları varlığını sürdürüyor. Bu durum, bizim açımızdan sürecin tamamlanmasının önündeki en ciddi engel olarak görülüyor." demişti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yerapetritis'ten Türkiye açıklaması: 'Sorunların çözümü için tarihi...
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN BARIŞI
Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının hazırlanmasına ilişkin dışişleri bakanları müzakerelerine kasım ayında Kazakistan'da devam edecek. Mayıs ayında açıklama yapan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Almatı kentinin önemine atıfta bulunarak "Bu önemli toplantının, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinin bağımsız kalkınmasının temellerini oluşturan ve ülkeler arasındaki sınırların belirlenmesine ilişkin ilkeleri onaylayan tarihi Alma-Ata Deklarasyonu’nun Aralık 1991’de imzalandığı Almatı’da gerçekleşmesi semboliktir." ifadelerini kullanmıştı.
Yorum Yaz