CIA-Mossad tasarımı Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yurtdışındaki binlerce militanıyla Türkiye'ye karşı kara-propaganda faaliyetine devam ediyor.
Avrupa'da Almanya, Fransa, İsveç, Yunanistan, Arnavutluk gibi ülkeleri mesken tutan örgüt üyeleri, ana karargâh durumundaki ABD'den gelen talimatlar doğrultusunda küresel ölçekte algı çalışması yürütüyor.
Birçoğu 'düşünce' kuruluşlarında istihdam edilen ve çeşitli üniversitelerde kadro verilip maaş bağlanan FETÖ üyeleri, kendilerine sağlanan imkânların karşılığı olarak hem sosyal medya hem de yazılı basında Türkiye'yi yıpratma hedefiyle pek çok içerik üretiyor.
ABD ve İsrail'in 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü eliyle gerçekleştirdiği darbe girişimine destek veren isimlerden 'akademisyen' Sinan Ciddi, Alman Algemeiner gazetesi için kaleme aldığı yazıda çarpıcı ifadeler kullandı.
FETÖ'cü zihin yapısının neye benzediğini tek yazıyla ortaya koymayı başaran Ciddi, yaşadığı Türkofobik heyecanla Amerika'daki sahiplerini bile şaşırtacak bir performansa imza attı.
Türk-Amerikan ilişkilerine tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşatan Joe Biden yönetiminin Ankara'ya F-35 satma peşinde olduğunu iddia eden Ciddi, "İsrail'i tehdit eden ve Hamas'ı destekleyen bir ülkeye bu uçaklar verilmemeli" tavsiyesinde bulundu.
Yunanistan bu olayı konuşuyor! Anneanne torununu doğurdu
TÜRKİYE'YE F-35 VERMEK İSTİYORLAR, ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
"Türkiye Rusya ve Hamas'ı destekliyor; ABD bu ülkeye F-35 savaş uçağı vermemeli" başlığıyla kaleme aldığı yazıda Sinan Ciddi, CIA-Mossad ekseninde kendisini parlak bir kariyerin beklediğini ortaya koyan şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye ile ABD arasındaki son görüşmeler, Biden yönetiminin Ankara'ya F-35 savaş uçağı vermek için aktif çaba içerisinde olduğunu gösteriyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin, NATO'nun ve transatlantik müttefiklerimizin temel güvenlik çıkarlarını baltalama yolunda ateşli faaliyetler yürütürken, Washington'un Türkiye'ye bu gelişmiş savaş uçaklarını neden vermek istediğini anlamak zor.
Türkler S-400 sistemini tamamen kapatma veya Amerikan denetimine devretme konusunda hiçbir şey yapmadı.
Daha da endişe verici olanı, Türkiye'nin NATO'yu tanımlayan değerlere gerçek anlamda inanmamasıdır; hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ittifakın ve üyelerinin hedefleri ve güvenliği için açık bir tehdit oluşturmaktadır."
"Eylül ayında Erdoğan, BRICS+ adlı harekete katılmak için başvuruda bulunma kararını duyurdu. Temmuz ayında NATO'nun Washington zirvesinde Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olmasını istediğini yineledi.
Bu örgütlerin her ikisi de yalnızca Türkiye'nin üyesi olduğu Batılı ekonomik ve güvenlik kurumlarının antitezi olmakla kalmayıp aynı zamanda özgür dünyanın kurallara dayalı düzenini baltalamaya adanmıştır.
Erdoğan son olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında verdiği bir röportajda, Rusya ile gelişen ilişkilerinden övünerek Ukrayna'nın NATO üyeliğine karşı olduğunu imâ etti.
Türkiye'nin 2022-2023 yıllarında Finlandiya ve İsveç konusunda yaptığı gibi, Ukrayna'nın NATO'ya katılım girişiminde de bozguncu bir rol oynamayı planlandığını varsaymak pek de yanlış olmaz."
Hizbullah meydan okudu: Daha çok kaybedeceksin Netanyahu bu size ders...
ANKARA İSRAİL'E KARŞI HAMAS'I DESTEKLİYOR
"Ankara'nın İsrail karşıtı sert duruşu, Washington'ın Türkiye'yi benimsemesini daha da şaşırtıcı hale getiriyor. 12 Temmuz'da Washington'daki NATO zirvesinde Türkiye, İsrail'i NATO ile tüm iş birliğinden dışlamak için adımlar atma tehdidinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin'de kapsamlı, sürdürülebilir bir barış sağlanana kadar, NATO içinde İsrail ile iş birliği girişimleri Türkiye tarafından onaylanmayacak" dedi.
Ankara'dan İsrail'e yönelik tehditler sadece söylemsel değil.
Erdoğan'ın İslamcı dünya görüşü, derinden antisemitik ve İsrail karşıtlığı ülkesinin politikasını da yönlendiriyor. Türkiye ABD, AB ve Kanada yasalarına göre terör örgütü olarak tanımlanan Hamas'ın davasını savunan NATO'daki tek ülkedir.
Erdoğan, 7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas'a diplomatik, lojistik ve hatta askeri destek sağlamayı artırıyor.
Erdoğan'ın kışkırtıcı söylemi, teröristlere verdiği maddi destekle birleşince, Ankara'nın İsrail, Hizbullah ve İran arasındaki gelişen çatışmada son derece tehlikeli bir tırmanış pozisyonu izleyebileceğini düşündürüyor.
Bu sicile bakıldığında, Biden yönetiminin Ankara ile diyaloğa girmesinin, Türkiye'yi Batı ittifakının birinci sınıf stratejik silah kabiliyetiyle donatmanın yollarını araştırmasının saçmalık ötesi olduğu görülüyor."
Binlerce asker şehre girdi, doğu cephesinde bir kent daha düştü:...
TÜRKİYE UZUN YILLAR IŞİD'E DESTEK VERDİ(!)
"Türkiye, F-35 programına tekrar davet edilirken Rusya, İran ve Çin gibi ülkelerle bir güvenlik ittifakına katılamaz.
Türkiye, Avrupa Birliği'ne katılmak için bir kez daha ciddi bir yol çizmeli; Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs gibi AB ülkelerini daha fazla kızdırmamalı.
Bölgede Hamas'tan başlayarak Müslüman Kardeşler ve Suriye-Irak'taki IŞİD gibi cihatçı milislerle birlikte cihatçı terörist ağlarını desteklediği uzun yıllar için özür dilemelidir.
Türkiye'de ofisleri ve personeli bulunan bu tür oluşumlar lağvedilmeli ve çalışanları suçlarından dolayı adalete teslim edilmelidir. Ankara, bu tür oluşumları desteklediği tüm yolları ifşa etmeli ve bunlardan kurtulmalıdır.
F-35 gibi en gelişmiş Amerikan teknolojisi, Amerikan ulusal güvenliğini korumak içindir ve yalnızca Washington'ın en kararlı müttefikleri ve ortaklarıyla paylaşılmalıdır. Türkiye bu standardı karşılamıyor."
Jerusalem Post 2024'ün en etkin 50 Yahudi'sini açıkladı: Listede kimler...
SİNAN CİDDİ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILACAK MI?
Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında terör örgütü DEAŞ/IŞİD'le karada korakor çarpışan tek güç olan Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD'nin destek vermediği operasyonlar sırasında 4 binin üzerinde teröristi imha etti.
Öte yandan Türkiye'yi DEAŞ/IŞİD destekçiliğiyle suçlayan Can Dündar, hakkında yürütülen FETÖ soruşturmalarından kaçarak Almanya'ya sığındı.
Şimdi Ankara'yı terör örgütlerine destek vermekle suçlayan FETÖ destekçisi Sinan Ciddi hakkında bir soruşturma açılıp açılmayacağı merak konusu.
Yorum Yaz