Son köşe yazısında Attika bölgesi kıyılarında Yunanistan, ABD, Fransa, Güney Kıbrıs, İtalya, Avusturya, Makedonya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Mısır SAT/Özel Kuvvetler timlerinin katılımıyla düzenlenen "Orion 24" isimli tatbikatı ele alan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz önemli noktalara değindi.
Tatbikatın Seçkin Gözlemci Günü Kavala yakınlarında bulunan Yeni Bandırma (Nea Peremos) bölgesinde icra edildiğini hatırlatan Gürdeniz, "Tatbikatın senaryosu sözde adası işgal edilen Yunanistan’a müttefiklerinin yardım ederek adanın geri alınması üzerine çatılmış." ifadelerini kullandı.
Pakistan'da Maymun Çiçeği vakası artıyor: Acil durum ilan edildi
HEDEF TÜRKİYE
Köşe yazısına devam eden Gürdeniz, "İlginç olan bu tatbikatın gerek Türk Basınında gerekse Yunan basınında NATO tatbikatı olarak lanse edilmiş olması. Ancak tatbikat, NATO Tatbikatı değil. Zaten olamaz." dedi.
Cem Gürdeniz ayrıca, "Yani Ankara, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da soykırımı devam ederken, İsrail’e destek için Doğu Akdeniz’de bulunan Amerikan Amfibi Saldırı Gemisi USS Wasp ile donanma gemilerimize geçiş tatbikatı yaptıracak ve Zafer Haftasında söz konusu gemiyi İzmir’e yanaştıracak kadar skandal bir aymazlık içinde bulunabilse de kendisine karşı senaryo içeren bir NATO tatbikatına herhalde onay vermez." ifadelerini kullandı.
Brüksel NATO Uluslararası Askeri Karargâhı (IMS), gerekse Askeri Yüksek Komutanlık olan SHAPE’te görev yapan hiçbir Türk subayı NATO Tatbikat Planlama sürecinde böyle saçma sapan bir senaryoya bağlanmış tatbikata vicdani ve tarihi sorumluluğu nedeniyle onay vermez diyen Gürdeniz, "Bu tip bir tatbikata NATO komuta yapısında bulunan (NATO SOFCOM) gibi bir birlik veya birimin katılmasını da veto eder. dedi.
Gerçekte zaten bunun bir NATO tatbikatı olmasına da gerek yok diyen emekli tümamiral, "NATO’nun Türkiye dostu olduğuna aklı başında kimse zaten inanmaz. Bu senaryonun açıkça Türkiye’yi hedef aldığını bilerek katılan 12 ülkenin sekizi zaten NATO üyesi. Kimsenin şüphesi olmasın gerçek hayatta Türk askeri Ege’de bir adayı işgal ederse işgalin meşruiyetine ve hukuki temeline bakılmaksızın Türkiye haklı da olsa haksız da olsa her durumda şiddetle karşı çıkılır, yaptırımlar, ablukalar ve ambargolar uygulanır. " yorumunu yaptı.
Ancak Yunanistan’ın yanında kaç devlet kendi evlatlarının kanını dökmeye gönüllü olur? sorusunu soran Gürdeniz, "Onu bilemeyiz. Ancak bu tatbikata katılan 8 NATO devleti (Yunanistan, ABD, Fransa, İtalya, Makedonya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ile 3 NATO dışı devlet, Güney Kıbrıs, Avusturya, Mısır) zihinlerinde ve devlet pratiklerinde Türkiye’nin her koşulda haksız olacağını zaten kabullenmiş görünüyor." ifadelerini kullandı.
Dünyanın en eski ve en gizemli haritası! Arkasındaki hikaye çok...
STALİN YUNANİSTAN'I İNGİLTERE'YE VERDİ
Köşe yazısına devam eden Gürdeniz, "Yunan medyası durumdan memnun. Athens Times isimli gazete Amerikan SAT timlerinin tüm Yunan tatbikatlarında daimî bir varlığa dönüştüğünün müjdesini büyük bir heyecanla veriyor ve bununla gurur duyuyor." dedi.
Yunan askeri düşünce yapısında milli güçler arasındaki asimetri nedeniyle Ege veya Doğu Akdeniz’deki bir Türk Yunan çatışmasında ABD deniz ve hava gücünün kayıtsız şartsız Yunanistan’ın yanında duracağı şeklindedir diyen Gürdeniz, "Bu durum Yunanistan’ın kurulduğu 1830’dan bu yana değişmemiştir. Diğer bir deyişle İsrail ABD için ne derece önemliyse, Yunanistan ve GKRY de ona yakın derecede öneme sahiptir. Zira ABD kongresinde, akademi dünyasında ve iş hayatında Yunan asıllı pek çok Amerikalı önemli yerlere sahiptir." ifadelerini kullandı.
1995 yılında Yunan asıllı senatör Sprios Sarbanes Türkiye’ye verilen 3 FFG-7 (G sınıfı) firkateynin Kongre onayı geçmesine rağmen transferini 2 yıla yakın geciktirebilmişti diyen Gürdeniz, "Başkan Clinton hiçbir şey yapamamıştı. Ya da Yunan asıllı Oramiral James Stavridis neredeyse Deniz Kuvvetleri Komutanı olma noktasına kadar yükselmiş ve tarihte ilk kez NATO Askeri Yüksek Karargâhı SHAPE’te baş komutan olarak görev yapmıştı." ifadelerini kullandı.
Gürdeniz köşe yazısının devamında, "Yunan devleti halkına batının değişmez pratiği olduğu üzere kurulduğu günden bu yana batı medeniyetinin felsefe bacağının Yunan, hukuk bacağının Roma ve din bacağının İsa olduğu öğretisi üzerinden vaz geçilmez olduklarını öğretmiştir. Nitekim Stalin bile Churchill ile Kremlin’de bir öğle yemeğinde yaptığı 1945 Yüzdeler Anlaşması ile komünistlerin tamamen hâkim olduğu Yunanistan’ı peçete kağıdına yazılan anlaşma ile İngiltere’ye vermiştir. Özetle, Yunanistan bağımsız bir devlet değildir." dedi.
"Önceleri İngiltere 1945 sonrası ise ABD’nin vekili konumunda bir ülkedir" diyen Gürdeniz, "1944 yılında Yunan Genelkurmay Başkanının bir İngiliz korgeneral olduğunu hatırlatalım. Bu ülkenin Atatürk döneminde olduğu gibi Küçük Asya Felaketinden sonra Türkiye ile yakınlaşmasına da izin verilmez. Zira Türkiye ile Yunanistan ortak jeopolitik vizyona girerek Rusya ve Çin ile yakınlaşırsa bu ABD için Avrasya’da büyük ve emsalsiz bir felaket olur." yorumunu yaptı.
O nedenle Ege’nin iki yakası düşman tutulmalıdır diyen Gürdeniz, "ABD, bu jeopolitik teorisini pratiğe çok dikkatli dökebilmiş ve iki ülkenin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Ege ve Doğu Akdeniz’de hem rakip hem müttefik olmasını sağlamıştır. Bu da ABD diplomasinin başarısıdır. " ifadelerini kullandı.
İlk ders Mavi Vatan ile çaldı! Yunan medyasında dikkat çeken...
YUNAN BASININDA İNFİAL YARATTI
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'in çarpıcı köşe yazısı Yunan basınında tepkilere neden oldu. Yunaistan merkezli Newsbomb adlı haber sitesi, Gürdeniz'in sözlerini Türk yanılsaması başlığı ile okuyucularına duyurdu.
"Stalin Yunanistan'ı İngiltere'ye verdi, bağımsız bir devlet değil" sözlerine dikkat çeken Yunan basını, "Orion-24" adlı çok uluslu askeri tatbikata Türklerin hedef alındığını itiraf etti.
Yorum Yaz