Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'nda tarihi bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında ağırlıklı olaral İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarından bahseden Erdoğan, bu saldırıların soykırıma dönüştüğünü ifade etti. Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Erdoğan, ayrıca tüm dünya ülkelerini bağımsız Filistin devletini tanımaya davet etti. Birçok ülkenin Filistin'deki katliama ortak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, silah satışlarıyla işgalcilerin desteklendiğini aktardı.
Konuşmasının ardından BM binasının karşısında bulunan Türkevi'ne doğru hareketlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Tüm konularda ve özellikle aile yapısı ve cinsiyetsizleştirme konusunda söylediklerinin arkasında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal aile yapısını el ele vererek sahiplenmeye davet ettiğini söyledi. Erdoğan, "Söylediğimin arkasında aynen duruyorum. Bütün bu konularda da özellikle cinsiyetsizleştirme olayını da asla tasvip etmiyoruz, bütün bunlara karşı da kutsal aile yapısını hep birlikte sahiplenmeye diyoruz, el ele verelim. Bu şekilde kutsal aile yapımızı kutsayalım." dedi.
Paşinyan'dan 'Barış Kavşağı' açıklaması: 'Anlaşmaya hazırız'
"ABD İSRAİL'İN YANINDA DEĞİL KARŞISINDA YER ALMALI"
Gazetecilerin "Sizden önce Biden, 'İkinci bir Gazze istemiyoruz.' dedi. (Necip) Mikati de buraya gelemedi. Lübnan'a da konuşmanızda bir yer verdiniz. Fakat bir yandan da bakıyoruz, ABD arka planda İsrail'i desteklemeye devam ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD burada kesinlikle tavrını açık, net ortaya koymalı ve İsrail'in yanında değil karşısında yerini almalı." şeklinde konuştu. ABD'li bir basın mensubunun, F-35 programıyla ilgili bir gelişme olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Erdoğan, "Şu an bir gelişme yok" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada cinsiyetsizleştirme ve aile kurumunun korunmasıyla işgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar giderek yoğunlaşıyor. 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir. Masum çocukların, her yaştan ve inançtan yüz milyonlarca insanın izlediği bir spor etkinliği, hem de çok çirkin bir şekilde, cinsiyetsizleştirme propagandasına alet edilmiştir. O kötü sahneler, sadece Katolik alemini, Hristiyan dünyasını değil; Müslümanları ve kutsala saygısı olan herkesi derinden yaralamıştır. Cinsiyetsizleştirme meselesi bir 'tercihten' ziyade, artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor.
Bu yıkım projesi karşısında ses çıkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarının hedefi olmaktadır. Ne pahasına olursa olsun Türkiye, bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır. Bu amaçla Birleşmiş Milletler Ailenin Dostları Grubuna üye olduk. İnşallah diğer üye ülkelerle dayanışma içinde aileyi, insanı, fıtratı savunmaktan geri durmayacağız. Bizimle aynı endişeleri paylaşan ülkeleri de bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyorum."
Yorum Yaz