Amerikan askerlerinin Irak ve Suriye'den tamamen çekilmesine ilişkin Beyaz Saray'da yapılan hazırlıklar küresel siyonist yapılanmaya alarm zilleri çaldırdı. Ürdün-Suriye sınırındaki Tower-22 adlı üsse yönelik saldırıda 3 Amerikan askerinin ölmesi ve 40'ın üzerinde personelin de yaralanması, Pentagon'un bölgeyi terk etmesine karşı olan kesimlere rahat bir nefes aldırdı.
Çekilme planlarının gündeme geldiği ilk günlerde İsrail kontrolündeki Amerikan medyasında "Orayı terk edersek IŞİD/DEAŞ yeniden canlanır" şeklindeki uyarılar ise sürecin en dikkat çeken detayı oldu.
Olası bir çekilme konusunda Beyaz Saray ile Pentagon arasında görüş ayrılığı yaşandığı, PKK/YPG terör örgütüne yön veren Amerikan Merkez Komutanlığı'nın (CENTCOM) bu plana karşı çıktığı ileri sürülüyor.
Ürdün'deki Amerikan üssüne yönelik saldırıyı İran'ın Irak'taki uzantılarından birinin gerçekleştirdiği açıklansa da saldırının detayları henüz netleşmiş değil. Joe Biden yönetiminin Amerikan askerlerini Irak ve Suriye'den çekmekte ısrar etmesi halinde IŞİD/DEAŞ'ın devreye sokulmasına artık kesin gözüyle bakılıyor. Zira İsrail istihbaratıyla bağlantılı bu örgüt yeniden aktive edilmez ve Amerikan askerleri bölgeyi terk ederse, bundan en çok zararlı çıkan güç siyonist yönetim olacak.
Uzay filmleri gerçek oldu! NASA'nın hatası pahalıya patladı! Uzayda mahsur...
IŞİD/DEAŞ'I KİM KURDU?
ABD askerlerinin bölgeyi terk etmesi halinde IŞİD/DEAŞ'ın yeniden güçlenebileceğine ilişkin Yahudi medyasında dile getirilen uyarılar, bu kanlı örgütü kimlerin organize ettiği sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Amerikan istihbarat kurumlarının çatı teşkilatı olan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski ajanı Edward Snowden, IŞİD/DEAŞ'ı kuran gücün ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları olduğunu belirtiyor.
ABD'den kaçıp Rusya'ya yerleşen Snowden'in 2014 yılında açıkladığı belgelere göre CIA, MI6 ve Mossad, Müslümanları özgürce öldürebilmek için bulunmuş dahice bir fikir olan IŞİD'i birlikte oluşturdu.
Snowden, üç ülke istihbarat servislerinin 'Eşek Arısı Yuvası' adı verilen bir strateji kullanarak tüm dünyadaki aşırılık yanlılarını tek bir yere çekerek etkili bir terör örgütü oluşturduğunu kaydediyor. Dini ve İslamî sloganlar kullanan bu örgütün temel amacının ise siyonist varlığın korunması olduğu belirtiliyor. Snowden'in açıkladığı NSA belgelerine göre "Yahudi devletini korumanın tek çözümü sınırlarına yakın bir düşman yaratmaktır."
120 milyon dolarlık zarar! Libya'da petrol ve gaz üretimi durdu
IŞİD LİDERİNİ DE MOSSAD EĞİTTİ
Sızan raporlar aynı zamanda, Amerikan ordusunun tartışmalı bir operasyonla 'öldürdük' dediği IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin Mossad tarafından eğitildiğini ortaya koyuyor.
Bağdadi, Irak'ta 2003 yılında fiilen başlatılan işgal sonrası Amerikalıların kurduğu Bukka Kampı'nda yıllarca kalmış mahkûmlardan biriydi. Asıl adı İbrahim Avvad Ali el-Bedri olan ve Ebu Du'a olarak da bilinen Ebubekir Bağdadi, 2004 yılında ABD askerlerince gözaltına alındı ve 2009 yılında Bukka Kampı'ndaki eğitiminin ardından serbest bırakılırken Kamp Komutanı Albay Kenneth King'e şunu söylemişti: "Sizinle New York'ta görüşürüz."
Snowden'e göre sonraki dönemmde Mossad tarafından bir yıl boyunca eğitilen Bağdadi, Suriye iç savaşı sırasında ortaya çıkarak her şeyi değiştirdi.
2012 yılında New York Times gazetesinin 'lansmanıyla' tanıtılan IŞİD/DEAŞ, ülkenin yüzde 80'i Suriyeli muhaliflerin elindeyken ve Beşşar Esed iktidardan çekilmeyi kabullendiği mesajları verirken durumu tersine çevirdi.
Tatil cenneti cehenneme döndü! Alevler kilometrelerce uzaktan görülebiliyor: Bölgedeki tüm...
KADİM KENTLER O BAHANEYLE YERLEBİR
Seçilen semboller, Holywood kurgulu kafa kesme klipleri ve katliam seanslarıyla 'Müslümanların terörist gibi gösterilmesi projesi'nde en başarılı(!) rolü oynayan IŞİD/DEAŞ, 2014'ten 2016 yılına dek kendisine verilen görevi harfiyen uyguladı. Büyük kısmı yabancılardan oluşan örgüt, Fas'tan Mısır'a, Yemen'den Sudan'a, Afganistan'dan Türkistan'a, İngiltere'den Fransa'ya kadar her coğrafyadan militanı içerisinde barındırdı.
Binlerce muhalifi katleden ve Suriye-Irak hattındaki geniş bir alanda hakimiyet kuran terör örgütü, küresel güçlerin kitle iletişim araçlarıyla yürüttüğü yaygın propagandanın da etkisiyle hem Esed'i hem de ona direnen yerli muhalifleri tüm dünyaya unutturdu.
Artık insanların gündemindeki yegâne öncelik, özenle seçilmiş Peygamber mühürlü siyah bayrak taşıyan IŞİD'i geriletmek, bunun için ABD öncülüğündeki 'koalisyon'a destek vermek ve sözde 'cihatçılara' karşı savaşan 'seküler' PKK/YPG'yi kutsamaktı.
'Büyük İsrail' hedefini gerçekleştirmek üzere Nil-Fırat arasında kaosun devamını hedefleyen güçler, Amerikan uçaklarının Musul'u, Felluce'yi, Rakka'yı, Deyrizor'u yerlebir etmesini sağladı. Kadim şehirler, camiler, türbeler bu süreçte yok oldu.
Boeing'in sorunlu uzay aracı Dünya'ya astronotsuz indi: Starliner dramı
TRUMP: IŞİD'İ OBAMA VE HILLARY KURDU
IŞİD/DEAŞ'ın kuruluşuna ilişkin en çarpıcı ifşaatı yapan isim ABD eski başkanı Donald Trump oldu. Seçim kampanyası sırasında Ağustos 2016'daki Florida konuşmasında Trump, dönemin ABD Başkanı Barack Obama'yı "IŞİD'in kurucusu" olarak tanımlamış ve şunları söylemişti:
"IŞİD, Başkan Obama'yı onurlandırıyor. O IŞİD'in kurucusudur. IŞİD'i kurdu. Ve kurucu ortağı da sahtekâr Hillary Clinton'dur. Clinton'un IŞİD'in kurucusu olarak onlardan bir ödül almalıdır."
İzmir'den sonra o ülkede milyonlarca ölü balık: Turizm büyük darbe...
DEAŞ'IN 7 KOMUTANI DA YAHUDİ ÇIKTI
İsrail istihbaratının aparat olarak kullandığı IŞİD/DEAŞ'a yönelik en kapsamlı operasyonlara Türk Silahlı Kuvvetleri imza attı. Ağustos 2016'da başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı ile Türk ordusu, 4 bin 500'e yakın teröristi etkisiz hale getirdi ve IŞİD/DEAŞ ile PKK/YPG arasında sürmekte olan toprak devir-teslimi tiyatrosu da böylece sona erdi.
Hakimiyet sahasını bir dönem Cerablus'tan Rakka'ya, oradan Deyrizor, Tel Afer ve Musul'a kadar uzatan terör örgütü sonraki dönemde çoğunlukla Iraklı Yahudiler tarafından yönetildi.
Bağdat hükümetinin operasyonlarında ele geçirilen DEAŞ yöneticilerinin İsrail bağlantılı çıkması çarpıcı bağlantıları ortaya serdi. Araştırmacı Mahmut Erol Kılıç, İsrail-DEAŞ bağlantısını açık biçimde gözler önüne seren olayı şöyle anlatıyor:
"DEAŞ'ı temizleme operasyonları sürerken Irak yerel güçleri ele geçirdikleri bazı kimselerin, kendilerine yapılan operasyonla kurtarıldığını görüyor. DEAŞ'lı üst düzey 7 yöneticinin bir minibüsle kaçırılmakta olduğunu görüyorlar. Ve onlarla silahlı çatışmay girip epey bir şehit vererek o minibüsü ele geçiriyorlar. 7 DEAŞ komutanının Arapçayı bülbül gibi konuşan, 2'si Fas doğumlu, 1'i Cezayir doğumlu ve gerisi de Irak doğumlu Yahudilerden oluştuğu tespit ediliyor. Bunu ilan edip yayınladılar."
Bir zamanlar peynir ekmek gibi satılıyordu! Amerikan jetine talep her...
YÖNETİCİ KADROYU BÖYLE YETİŞTİRDİLER
Iraklı bir milletvekilinin 2017 yılında Yeni Şafak gazetesine yaptığı açıklama, IŞİD/DEAŞ'ın İsrail'le bağlantısına ilişkin çarpıcı tanıklıklardan biri oldu. DEAŞ'a temel teşkil eden 'Tevhid ve Cihad' adlı örgütün 2000'li yılların başında CIA/Mossad ortaklığıyla kurulduğunu ortaya koyan Bağdat merkezli istihbarat raporlarına atıf yapan Iraklı milletvekili şunları söylüyor:
"DEAŞ içerisinde CIA ve Mossad etkisi çok güçlüdür. Örgütün ilk oluşum süreci ve büyümesinde bu gizli servislerin çok büyük katkısı oldu. DEAŞ'a hedef çizen yine Mossad ve CIA oldu. Irak'ta Amerikalıların yönettiği hapishanelerde bu örgüt için özel elemanlar yetiştirildi. Bu özel militanlar daha sonra DEAŞ'ın beyin takımına dönüştü."
Aynı dönem Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Şark'ül Avsat gazetesine verdiği demeçte Suriye'de ABD özel kuvvetlerinin DEAŞ'la ortaklaşa çalıştığını söylemişti.
Paşinyan’dan Azerbaycan'a teklif: Barış anlaşması olarak imzalayalım
ABD ASKERLERİNE İSRAİL SALDIRISI MI?
Türkiye güneyinde bir terör devleti kurmak ve PKK/YPG'yi meşrulaştırmak için araç olarak tasarlanan IŞİD/DEAŞ şimdi siyonistler tarafından 'Amerikan askerlerinin çekilmesini önlemek' için koz olarak kullanılıyor. Bu durumda Pentagon'un Suriye-Irak'ta kalıcı biçimde kalmasını sağlamak üzere Amerikan kamuoyunu ikna etmek için İsrail istihbaratının IŞİD/DEAŞ kılıflı bir saldırı düzenlemesi olasılıklar dahilinde görülüyor.
Yorum Yaz