İsrail basını gerçeklere uyanıyor: Türkiye'nin Suriye'deki etkisine alışmamız gerekecek

Sahada bir çatışma meydana gelmemesi için Türkiye ile İsrail arasında kurulması kararlaştırılan mekanizmada ilk adım atıldı. ABD Başkanı Trump'ın Netanyahu'ya uyarıları sonrası Tel Aviv basını ise yelkenleri suya indirmiş görünüyor. Times of Israel gazetesi analizinde "İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki büyüyen etkisine alışması gerekecek" deniliyor.
Siyonist yönetimin Suriye topraklarına yönelik saldırıları sonrası Türkiye ile İsrail arasında 'çatışmasızlık mekanizması' kurulmasına yönelik ilk temas Azerbaycan'da gerçekleşti. Benjamin Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi başkanlığındaki İsrailli güvenlik ekibi, Bakü'de Türk heyetle bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülke arasında muhtemel çatışma yahut yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için güvenlik hattı kurulması yönünde ilk adımların atıldığını duyurdu.
Tel Aviv basınına konuşan İsrailli yetkililer ise İsrail ile Rusya arasında kurulmuş mekanizmaya benzer bir yapının Türkiye ile hayata geçirileceğini söylüyor.
Medyaya verdiği demeçte bir İsrailli kaynak ise Palmira çevresinde bir Türk üssü kurulmasına müsaade etmeyeceklerini, görüşmelerde bunun açıkça ortaya konduğunu ileri sürdü.
Ancak İsrail basını, Suriye üzerindeki Türkiye etkisini ve sahadaki gerçeklerin kabullenildiğini gösteren haberler yayınlamaya başladı. Times of Israel gazetesinde bugün yayınlanan haber şu başlığı taşıyor: "İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki büyüyen etkisine alışması gerekecek."
İSRAİL'İN ELİNDE PEK AZ SEÇENEK KALDI
"Esed sonrası Suriye'nin kaostan kurtulmasına yardımcı olacak güçlü bir ülkeye ihtiyacı var ve Türkiye de bu işe katılmak istiyor; Amerika'nın Erdoğan'ı desteklemesiyle İsrail'in kırmızı çizgilerde ısrar etmekten başka yapabileceği pek bir şey yok" ifadeleriyle başlayan haberde, Suriye'deki Türk etkisine karşı İsrail'in elinde 'buna karşı koyacak çok az seçenek kaldığı' belirtiliyor.
İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde (INSS) araştırma görevlisi Gallia Lindenstrauss'un görüşlerini de aktaran Times of Israel haberinde şu ifadeler kullanıldı:
"İsrail'de Türkiye'nin Suriye'deki varlığına ilişkin artan endişelere rağmen İsrail'in buna karşı koyacak çok az seçeneği kalmış gibi görünüyor. Sonuç olarak Suriye sözkonusu olduğunda Türkiye onları İsrail'den daha fazla önemsiyor ve buna göre yatırım yapıyor.
İsrail'in Suriye'ye olan ilgisi ise tamamen güvenlik odaklı. Bu durum Ankara'ya üstünlük sağlıyor. Trump, Netanyahu ile Washington'da yaptığı son görüşmede İsrail'e Türkiye konusunda yardım etmeye istekli olmakla birlikte, İsrail'in makul taleplerde bulunması gerektiğini açıkça belirtti."
FİDAN VE ŞARA BİRBİRLERİNİ YILLARDIR TANIYORDU
"(ABD) İsrail'i Suriye'de minimalist bir yaklaşım benimsemeye zorluyor. Önceliklendirmek için İsrail'in yalnızca en kritik kırmızı çizgilerinde ısrar etmesi gerekecek; örneğin İran'ın güney Suriye üzerinden Hizbullah'a silah transferini engellemek gibi...
Türkiye, Esed rejimi altında reform umudunu yitirdikten kısa bir süre sonra iç savaşın başlamasıyla isyancı grupları tüm yelpazede destekledi. Esed'e karşı savaşan herkes lojistik, tıbbi ve askerî olarak bir miktar Türk desteği aldı.
Nusra Cephesi bundan asıl faydalanan unsur olmasa da, Türkiye'nin diğer isyancı gruplarla daha yakın bağları vardı. Bu destek esas olarak Hakan Fidan liderliğindeki Türk istihbaratı tarafından koordine ediliyordu. Fidan'ın aralık ayında Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede bu insanların birbirlerini yıllardır tanıdığını görebiliyordunuz."

TÜRKİYE İSTİKRARLI BİR SURİYE İSTİYOR
"Türkiye'nin Suriye konusunda büyük hedefleri var. Suriye topraklarından kaynaklanan cihatçı ve Kürt terörizmini engellemek istiyor. Hatta Suriye'yi stratejik bir karakol olarak görüyor. Ekonomik açıdan Türkiye, Suriye'nin yeniden inşasının maliyetini üstlenmek istemiyor ancak Türk şirketlerinin ülkeyi yeniden inşa etmesini ve ödüllerini toplamasını istiyor.
Ayrıca bir de mülteci sorunu var: Suriye savaşı sırasında Türkler milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaptı ve bu, Türk iç siyasetinde yakıcı bir konu haline geldi. Ankara'nın bu mültecileri geri döndürme hedefi için istikrarlı bir Suriye çok önemli.
Türkiye ile Suriye arasındaki anlaşmaların tüm ayrıntıları henüz açıklanmadı. Suriye-Türkiye arasında bir güvenlik paktından söz ediliyor. Ancak şartlarının resmi olarak yayınlanmamış olması her iki tarafta da hassasiyet olduğunu gösteriyor."
TRHABER