İşgal devleti İsrail'in sınır tanımayan vahşeti tüm hızıyla devam ederken bölgeye yayılan ateşin herkesi yakacağı aşikar. Gazze'ye başlattığı ağır bombardıman neredeyse bir yılını dolduracak. 42 bine yakın sivili katleden soykırımcı güç, bunun 2,5 katını da yaralamış durumda. Yaralananlar sağlık hizmetlerinden ve tedavi imkanlarından uzakta adeta ölümü bekliyor. Bölgedeki gıda sıkıntısı insani dramı artıran bir başka etmen. Gazze'den sonra gözünü Batı Şeria'ya diken İsrail, burada gerçekleştirdiği baskınlarla yerel halka zulmediyor. Keyfi gözaltı ve tutuklamalar birer işkencehaneye dönen İsrail hapishanelerini doldurmuş durumda.
Döktüğü kana doymayan işgal devleti vahşiliğini şimdi de Lübnan'da gösteriyor. Lübnan'a saldırılar düzenleyen İsrail, geçtiğimiz hafta çağrı cihazları ve telsizleri patlatarak çok sayıda kişinin ölümüne neden oldu. Başkent Beyrut'a Hizbullah liderlerini hedef alma bahanesiyle hava saldırıları düzenleyen İsrail, çok sayıda sivilin öldürdü.
Bu dik duruşa yenileceksiniz! Dünya onu okul katliamı sonrası tanımıştı:...
NASRALLAH HEDEF ALINDI
27 Eylül'de düzenlenen Beyrut'a düzenlenen saldırılar ise tamamen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a yönelikti. Beyrut'un güney bölgesinde yaklaşık 10 patlama sesinin ardından dumanlar yükselmiş, patlamalar, Netanyahu'nun BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan sonra gerçekleşmişti. İsrail medyası saldırının Hasan Nasrallah'a yönelik olduğunu duyurmuştu.
Peki, İsrail'in saldırıları devam ederken her fırsatta intikam yeminleri eden, misilleme mesajları veren İran ne yapıyor?
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin 31 Temmuz'da başkent Tahran'da, yani İran'ın kalbinde şehit edilmesi bile İran'ı harekete geçiremedi. Oysa saldırının ardından İran tarafı en yüksek tondan intikam yeminleri etmiş, hazırlıkların tamamlandığını duyurmuştu. Bu sessizlik Nasrallah için de aynı şeyleri düşündürüyor. Yoksa İran önce Haniye'yi şimdi de Nasrallah'ı mı sattı? Yemen, Suriye ve İran'da vekil güçler eliyle güç mücadelesine giren İran'ın yerel halka, Müslümanlara gücü yeterken İsrail'e karşı kılını kıpırdatmaması derin şüpheleri beraberinde getiriyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı sona mı eriyor? Kritik tarih 26 Eylül
PEZEŞKİYAN'DAN ENTEGRASYON MESAJI
İran'ın İsrail ve ABD'yle kirli bir pazarlık içinde olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. İran'ın İbrahim Reisi "suikastı"ndan sonra Uluslararası sisteme entegre olma çabaları yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın BM kürsüsünden yaptığı konuşmadaki şu sözlerle iyice ortaya çıkmış durumda: "Nükleer anlaşmanın taraflarıyla etkileşime girmeye hazırız. Anlaşmanın taahhütleri tam olarak ve iyi niyetle yerine getirilirse diğer konularda da müzakerelere girebiliriz. Böyle bir mesaja verilecek uygun yanıt, yaptırımların kaldırılması ve daha ileri anlaşmalara zemin hazırlanmasıdır, daha fazla yaptırım değildir. Umarım İran'dan gelen bu ses bugün iyi bir şekilde duyulur."
Siyonist medya yazdı: Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ı görevden alacak
YOKSA NİSAN AYINDAKİ GİBİ GÖSTERMELİK SALDIRI MI OLACAK?
Ancak İran'dan güçlü bir misilleme umanlar da var. İran'ın İsrail'in hamlelerini beklediği ve en doğru zamanın en beklenmedik zaman olduğunda birleşenler nisan ayını hatırlayıp ümitsizliğe kapılabilir. Zira İran nisan ayında İsrail'e yönelik cılız ve göstermelik İHA saldırısıyla iç kamuoyunu yatıştırmayı hedeflemişti.
Son tahlilde İran tarafından desteklenen Hizbullah Hareketi'nin bir numarasına yani Hasan Nasrallah'a yapılan saldırı İran'a yapılan bir saldırı olarak mı değerlendirilecek yoksa İran yine intikam çığlıkları atıp her zamanki gibi bu çığlıkları zamana yayarak unutturmaya mı çalışacak...
Yorum Yaz