Bilgiler, İran Hava Kuvvetleri'nin ihtiyaçları için 48 ila 72 Su-35 Flanker-E savaş uçağının İran'da üretilmesinin planlandığını gösteriyor. İran montajı için planlanan Su-30 Flanker-C serisinin tam sayısı henüz belirsizliğini koruyor. İran'da montaj üretiminin potansiyel olarak başlatılması, ülkenin yalnızca silahlı kuvvetlerine modern savaş uçakları sağlamasını değil, aynı zamanda yeni işler yaratmasını ve kendi havacılık endüstrisini geliştirmesini de sağlayacaktır.
Bu adım ayrıca İran'ın askeri teçhizatın dış tedariklerine olan bağımlılığını da azaltacaktır ki bu, bir dizi teknolojiye ve silaha erişimi sınırlayan uluslararası yaptırımlar bağlamında özellikle önemlidir. Ancak, iddia edilen lisansın İran'a savaşçıları üretme ve üçüncü ülkelere ihraç etme hakkı verip vermediği açık değildir.
Bu gelişme, Batı ve İsrail'in İran'a yönelik artan baskısı ortasında yoğunlaşan Rusya-İran askeri-teknik iş birliğinin evriminde önemli bir adım olarak görülebilir. Savaş uçakları için üretim lisanslarının devri, Moskova ve Tahran arasındaki stratejik ilişkilerin güçlenmesini vurgulayarak hem bölgesel hem de uluslararası güvenliği potansiyel olarak etkileyebilir.
İran askeri analistleri son yıllarda Su-30 ve Su-35'in yerel üretiminin Tahran'ın özellikle devam eden bölgesel gerginlikler ışığında daha fazla operasyonel özerklik ve esneklik sağlamasını sağlayacağını defalarca vurguladılar. Onlara göre böyle bir proje ülkenin savunma yeteneklerinin güçlendirilmesine yol açabilir.
Savaşın seyrini sıraladı! Hizbullah dikkat çeken yeni açıklama: Düşmana zarar...
SU-35 VE SU-30 ÜRETİMİ İRAN'DA
Şu an itibariyle Su-35'lerin İran'a teslimatı hakkında güncellenmiş bir bilgi yok. Bu uçaklar son aylarda bekleniyordu, ancak hem Tahran hem de Moskova sessiz kaldı. Su-35 ve Su-30'u yurtiçinde üretme fikri halk için yeni değil. Temmuz 2023'te sorulduğunda, İran Savunma Bakanı Mohammad-Reza Gharaei Ashtiani stratejide bir değişikliğe işaret etti . Cevabı, İran'ın bu yüksek performanslı savaşçıları yurtiçinde üretme kapasitesine sahip olduğunu öne sürdü.
Ayrıntıları açıklamaktan çekinse de Ashtiani, "Bir noktada bir satın alma konusunda anlaştık, ancak bunları (savaş uçaklarını) kendi ülkemizde üretme kabiliyetimizin olduğunu fark ettik." dedi. Ancak yetkililerin "durumu değerlendirdiğini" ve gerekirse yeniden değerlendirebileceklerini belirterek, satın alma işlemini yeniden değerlendirme olasılığını da dışlamadı.
Rusya'dan Su-35 savaş uçakları edinmek, İran Hava Kuvvetleri'nin yeteneklerinde önemli bir gelişme sağlayacaktır. Su-35, gelişmiş manevra kabiliyeti, sofistike radarlar ve gelişmiş silah sistemleri sunan çok amaçlı bir savaş uçağıdır. Bu özellikler, İran'ın hava tehditlerine karşı savunma yeteneklerini güçlendirmesine ve hava muharebesinden kara hedeflerine hassas saldırılara kadar çok çeşitli görevler üstlenmesine olanak tanıyacaktır. Bu yeni ekipman, İran'ın hava sahasını, özellikle Basra Körfezi gibi stratejik açıdan kritik bölgelerde daha iyi kontrol etmesini sağlayacaktır.
Su-35'lere sahip olmak bölgesel etkilere de sahip olacak ve İran'ın Ortadoğu'daki konumunu güçlendirecektir. Bölgedeki askeri gücü dengelemeye ve Suudi Arabistan gibi ülkelere kıyasla İran'ın etkisini artırmaya yardımcı olabilir. Ek olarak, bu teslimatlarla ilişkili teknoloji transferi İran'ın teknik tabanını yükseltmesine ve potansiyel olarak modern askeri teknolojilerin yerli üretimini geliştirmesine olanak tanıyacaktır. Bu, özellikle uluslararası yaptırımlar ve baskı ortamında ülkeyi uzun vadede güçlendirecektir.
Jerusalem Post 'Hamas’ın gizli lideri' demişti! İsrail Yahya Sinvar’ın kardeşinin...
İKİSİ DE AVCI UÇAK
Su-30 ve Su-35, Rus üretici Sukhoi tarafından geliştirilen en gelişmiş çok amaçlı avcı uçaklarından ikisidir. Bir dizi ortak özelliği paylaşırlar ancak aynı zamanda onları farklı görevler için uygun hale getiren önemli farklılıklara da sahiptirler. Su-30, daha uzun menzile ve çeşitli muharebe görevleri için kapasiteye sahip iki kişilik, çok amaçlı bir avcı uçağıdır.
İki AL-31F motoruyla donatılmış olup yakıt ikmali yapmadan 3.000 km'ye kadar bir muharebe yarıçapına sahip olduğundan uzun görevler ve devriyeler için uygundur. Su-30'un aviyonikleri arasında, uzun mesafelerde hava ve kara hedeflerini tespit etmesini sağlayan N001VE çok işlevli radarı bulunur. Uçak ayrıca, pilotlar için maksimum durum farkındalığı sağlayan bir ateş kontrol sistemi ve dijital kokpit ekranlarına sahiptir.
Su-35 ise Su-30'a dayalı önemli bir evrimi temsil ediyor ve daha güçlü motorlar ve daha gelişmiş aviyonikler sunuyor. Ana fark, daha iyi manevra kabiliyeti ve süper manevra kabiliyetleri sağlayan AL-41F1S motorlarında yatıyor. Bu motorlar, uçağın karmaşık hava manevraları yapmasına ve daha düşük hızlarda kontrolü korumasına olanak tanıyan itme vektörleme teknolojisini içeriyor.
Su-35 ayrıca, daha uzun bir hedef tespit aralığı sunan geliştirilmiş bir Irbis-E radarıyla donatılmıştır: hava nesneleri için 400 km'ye ve kara hedefleri için 200 km'ye kadar. Bu, onu aynı anda birden fazla hedefi tespit etme ve izleme konusunda daha etkili hale getirir.
Silahlanma açısından, her iki uçak da geniş yelpazede silah taşıyabilir. Su-30 tipik olarak R-77 ve R-73 gibi hava-hava füzeleri ve Kh-29 ve Kh-31 gibi hava-kara füzeleriyle donatılmıştır. Ayrıca 30 mm GSh-30-1 topuyla birlikte gelir.
Ancak Su-35, geliştirilmiş silah yeteneklerine sahiptir ve R-77-1 ve R-37M gibi yeni nesil füzelerin yanı sıra Kh-58 ve Kh-59 füzeleri de dahil olmak üzere yüksek hassasiyetli havadan yere silahları taşıyabilir. Su-35'in aviyonikleri, radar ve kızılötesi güdümlü füzeler de dahil olmak üzere modern tehditlere karşı daha dirençli hale getiren yükseltilmiş bir elektronik karşı önlem sistemini içerir.
Su-30 ve Su-35 arasındaki farklar onları farklı görevler için uygun hale getirir. Su-30, uzun menzili ve uzun operasyonları kolaylaştıran iki pilotlu kurulumu nedeniyle uzun devriye görevleri ve uzun menzilli saldırılar için tercih edilir. Buna karşılık, Su-35, süper manevra kabiliyeti ve üstün aviyonikleri sayesinde hızlı ve agresif hava muharebesi için daha uygundur. Birden fazla hava hedefini idare edebilme yeteneği, onu herhangi bir hava kuvvetinin modernizasyonunda önemli bir bileşen haline getirir ve çağdaş hava operasyonlarında bir avantaj sağlar.
Yorum Yaz