TCG Anadolu milat oldu: Dünya fellik fellik SİHA gemisi arıyor

Tarihler boyu dünyaya harp eğitimi veren Türkiye, savunma sanayi alanında attığı dev adımlarla dünyayı kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Öyle ki birçok ülke Türkiye'nin çizdiği yoldan ilerleme kararı aldı. 

Batılı ülkelerin ambargolarını yerli üretimleriyle delen Türkiye, ortaya çıkardığı mucize ile savaşların seyrini değiştirmeye başladı. Dünya Libya'da Karabağ'da Ukrayna'da yerli ve milli imkanlar ile üretilen Türk SİHA'sı TB2'nin büyük bir başarını konuşurken, Türkiye dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu'yu piyasaya sürerek yeni bir dönemim başladığını dünyaya ilan etti. 

Türkiye ve dünyanın ilk insansız hava aracı gemisi olan TCG Anadolu küresel savunma sanayinde büyük bir dönüşüm sürecinin fitilini ateşledi. Geçtiğimiz günlerde Bayraktar TB3, Anadolu gemisine başarıyla iniş-kalkış yaptı. Türk yetkililer, geminin KIZILELMA ve ANKA-III gibi insansız savaş uçaklarını taşıyabilecek şekilde uyarlanacağını açıkladı. 

TCG ANADOLU DÜNYAYA ÖRNEK OLDU

Türkiye'nin TCG Anadolu hamlesi birçok ülkeyi harekete geçirdi. Fransa, İspanya, İngiltere, Çin ve İran gibi ülkeler tersanelerinde SİHA gemisi üretmek için yarışa girdi. 

Bu büyük dönüşümü analiz eden İngiliz merkezli Navy Lookout gazetesi çarpıcı bir haber yayımladı.  Türkiye'nin yaktığı işaret fişeğine kapılan ülkeleri tek tek analiz eden İngiliz basını Asya ülkesi Çin'in SİHA gemisi hazırlıklarını değerlendirdi.

ÇİN MALI TCG ANADOLU 

Kasım 2024'te Çin'in Guangzhou kentindeki tersaneden yaklaşık 200 metre uzunluğunda ve 40 metre çekirdeğe sahip olduğu tahmin edilen büyük bir gemi denize indirildi diyen Navy Lookout, "Bu gemi donanma (PLAN) tarafından işletilmemektedir ancak Çin Devlet Gemi İnşa Şirketi'nin (CSSC) işaretlerini taşımaktadır. Bu gemi muhtemelen sivil standartlara göre ve radar kesitini azaltmak için herhangi bir girişimde bulunulmadan hızlı bir şekilde inşa edilmiştir. Bununla birlikte, donanma radarları ve diğer sensörlerle donatılmış gibi görünmektedir.

Öndeki ada köprü üstünü, geminin ortasındaki ikinci ada ise uçuş kontrol pozisyonunu barındırmakta olup, kıç tarafındaki küçük bir huni gemiye benzersiz bir '3 ada profili' kazandırmaktadır. Geminin adı olduğu düşünülen 'Zhong Chuan Zi Hao' yan tarafta büyük harflerle boyanmıştır ve uçuş güvertesinde VTOL UAS operasyonları için işaretler bulunmaktadır. Üst yapıya entegre edilmiş çok sayıda drone fırlatma ve kurtarma istasyonu ve hangar bölmeleri bulunmaktadır." yorumunda bulundu.

Habere devam eden İngiliz basını, "Otoriter Çin hükümeti büyük denizcilik projelerini büyük bir gizlilik içinde ve halka hesap vermeden başlatabilme avantajına sahip olduğundan geminin tam amacı şimdilik belirsiz. Zhong Chuan Zi Hao ister ön cephede konuşlandırılmak üzere tasarlansın, isterse bir teknoloji gösterici ve deneme gemisi olsun, yatırım seviyesi bunun uzun vadeli bir projenin parçası olduğunu göstermektedir.

Çin'in üretim kapasitesi göz önüne alındığında, bu gemi daha birçok benzer gemi için bir prototip olabilir. PLAN'a tam olarak entegre edilmesi halinde drone gemileri, özellikle Güney Çin Denizi veya Tayvan Boğazı'nın tartışmalı bölgelerinde ISR ve saldırı operasyonları için başka bir kalıcı platform sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

İRAN'IN KARGO GEMİSİNDEN BOZMA SİHA GEMİSİ

TCG Anadolu tarzı bir SİHA gemisi için kolları sıvayan İran ise kargo gemisinden bozma bir insansız hava aracı gemisi tasarladı. İran'ın bu denemesini analiz eden İngiliz basını, "Çin'in üst düzey yaklaşımının aksine, İran Devrim Muhafızları Donanması (IRGCN) düşük maliyetli, yüksek hacimli bir drone stratejisi benimsemiştir. Temmuz 2022'de İran, uzun menzilli İHA'larla donatılmış ticaret gemileri ve korvetlerden oluşan bir 'drone taşıyıcı bölümü' geliştirdiğini açıkladı.

İlk yeni drone gemisi olan IRIS Shahid Bahman Bagheri, aslen Güney Kore'de inşa edilmiş ancak İran'da dönüştürülmüş bir konteyner gemisi olarak Şubat 2024'te hizmete girdi. Geminin 160 metrelik uçuş güvertesi kısmen iskele tarafına konsol olarak yerleştirilmiş, böylece üst yapının yeniden yerleştirilmesine gerek kalmamıştır. Bu durum garip iniş yaklaşımlarına ve UAS çalışma zarfını kısıtlayabilecek elverişsiz türbülansa neden olacaktır.

Bagheri'nin Mohajer, Shahed ve Ababil ailelerinin varyantları da dahil olmak üzere hem sabit kanatlı hem de döner kanatlı İHA'lar taşıdığı bildiriliyor. Bu İHA'ların kalite ve kabiliyetleri değişken olabilir ancak üst düzey donanmaların maliyet etkin bir şekilde karşılamakta zorlandıkları bir meydan okuma teşkil etmektedirler.

İran insansız hava aracı gemilerini ISR ve saldırı kabiliyetlerini Körfez'e ve potansiyel olarak Kızıldeniz ve Akdeniz'e genişletmek olarak tanımlıyor. Bagheri 22,000 nm'lik hatırı sayılır bir menzile sahip ve yakıt ikmali yapmadan bir yıl boyunca çalışabiliyor. Geniş bir iç mekana sahip olan gemide bir hastane ve hatta mürettebatın dinlenmesi için halı sahası olan büyük bir spor salonu da bulunuyor." yorumunu yaptı.

İran'ın asimetrik savaşa odaklandığı göz önüne alındığında, bu uçak gemilerinin en azından başlangıçta konvansiyonel muharebe için tasarlanmamış olması muhtemeldir diyen İngiliz basını, "Bunun yerine Tahran'ın denizde varlık gösterme, psikolojik operasyonlar ve ihtilaflı kıyılarda vekil destek kapasitesini arttırmaktadırlar. İHA gemisi askeri bir araç olduğu kadar siyasi bir semboldür, ancak oluşturdukları tehdit UAS geliştikçe ve bu tür gemilerden daha fazla inşa edildikçe değişebilir.

Bagheri bir tür uzlaşmadır ancak bu kaba ve hazır yaklaşım İran'ın bu kabiliyeti hızlı ve ucuz bir şekilde denize indirmesini sağlamıştır. RN ve diğer 'birinci kademe' donanmaların bazı harika PowerPoints'leri ve drone taşıyıcı istekleri olsa da, hala kendi dayattığı bürokrasi, riskten kaçınan bir kültür ve buzul tedarik süreçlerine bağlı olarak hızlı hareket etmekte başarısız oldular." dedi.

PORTEKİZ DE "TÜRKİYE'NİN YOLU" DEDİ

Türkiye'nin attığı adımları takip eden bir diğer ülke de Portekiz oldu. Lizbon hükümetinin SİHA gemi projesini analiz eden İngiliz basını, "Marinha Portuguesa, 2022 yılında başlatılan bir programın ardından, NRP D. João Il olarak adlandırılacak Çok İşlevli Deniz Platformu'nun teslimatı için Hollanda'daki Damen ile bir sözleşme imzaladı.

7,000 tonluk Damen MSS konseptine dayanan bu geminin odak noktası öncelikle deniz muharebesi değildir ve mürettebatsız sistemler ISR, insani yardım / afet yardımı, oşinografik ve çevresel izleme görevlerinde konuşlandırılacaktır.

D. João Il, geminin ön kısmında bir UAS hangarı ile 94 metrelik bir uçuş güvertesine sahip olacaktır. Arka bölümde ise konteynerlerin, araçların, teknelerin ya da USV'lerin bindirilebileceği ve kıç rampadan indirilip alınabileceği çok amaçlı bir hangar yer alacak.

Ayrıca ROV ve UUV'ler için küçük bir yan hangar da bulunmaktadır. Buna paralel olarak gemi, tek bir orta boy helikopter için bir hangar ile mütevazı mürettebatlı döner kanat operasyonlarını destekleyecektir. Ayrıca 3. rol hastane tesisi ve 200 kişiye kadar acil durum konaklama yeri de bulunmaktadır.

Daha önce hiç uçak gemisi ya da amfibi gemi kullanmamış bölgesel bir donanma olarak bu, Portekiz'in üç fırkateyninin sağlayabileceğinden daha fazla deniz havacılığı kabiliyeti kazanması açısından büyük bir adımdır. Bu alışılmadık gemi çok esnek bir varlık olmayı vaat ediyor ve mürettebatsız teknolojiler ilerledikçe yetenekleri geliştirilebilir." ifadelerini kullandı.

TCG ANADOLU'NUN İKİZ KARDEŞİ DE DÖNÜŞÜYOR

Öte yandan İspanyol Donanması, TCG Anadolu'nun ikiz kardeşi olarak bilinen Juan Carlos I'i İHA sistemi ile donanmak için kolları sıvadı.

Dünyaca ünlü gemi üreticisi Navantia,  SIRTAP İHA’sının gemiye entegrasyonu için anlaşma imzaladı. Fakat Bayraktar TB3'ün aksine  SIRTAP henüz silah taşıma kapasitesine sahip değil ve yalnızca istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) görevleri yapabiliyor.

Büyük dönüşme ilişkin Airbus’tan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu ortak çaba, SIRTAP ve Juan Carlos I uçak gemisi arasında tam uyumluluk sağlayarak, görev kabiliyetlerini, operasyonel esnekliği ve her iki platformun çeşitli operasyonel senaryolardaki genel etkinliğini artırarak tamamen entegre bir sistem elde etmeyi amaçlamaktadır.”

Entegrasyon çalışması şu konulara odaklanacak:

Komuta ve Kontrol (C2) Sistemleri: İHA ve gemi arasında kesintisiz iletişimin sağlanması.

Savaş Sistemi Entegrasyonu: İHA’yı geminin savaş ağının bir parçası haline getirmek.

Navigasyon Desteği: Kalkış ve iniş prosedürlerinin ele alınması.