Balkanlar uluslararası ilişkiler açısından en önemli bölge olarak kabul edilmektedir. Başta Türkiye olmak üzere dünya ve bölgesel güçlerin her zaman ilgisini çekti ve çekmeye de devam ediyor diyen Rus medyası habere şöyle devam etti;
"Balkanlarla arasında yüzyıllara dayanan yakın tarihi ve kültürel bağlar var. Siyasi, askeri ve ekonomik alanlardaki etkileşimin yanı sıra (2022 yılında Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticaret cirosu 48,83 milyar dolara, ihracat 38,5 milyar dolara, Balkan ülkelerinden ithalat ise 10,3 milyar dolara ulaştı), en önemli etkileşimlerden biri Türkiye-Balkanlar ilişkilerindeki faktörler Türk çok boyutlu diplomasisinin yumuşak gücü."
Habere devam eden Rus medyası, "Yumuşak güç, istenen sonuçları elde etmek için işbirliği ve gündem belirleme, ikna etme ve etkileyicinin olumlu, çekici bir imajını yaratma yoluyla başkalarını etkileme yeteneğidir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü (Vakıf), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA), Türk devlet medyası, eğitim gibi Türk devlet kurumları Maarif kurumları Vakıflar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, Türk devletinin Balkanlar'daki kültürel, dini ve eğitimsel açılımının en önemli kesimlerinden bazılarını temsil ediyor diyen Balkanist gazetesi;
"Bugün Türkiye'nin bölgedeki dış politika faaliyetlerine baktığımızda dört geçici aşamayı ayırt edebiliriz." dedi.
Almanya'da aşırı sağ yükseliyor! Nazilerden bu yana bir ilk! Alternatif...
TÜRKİYE'NİN ETKİSİ
İlk dönem, Yugoslavya'nın dağılmasının ardından Türkiye'nin 70 yıllık bir aradan sonra yeniden faaliyete geçmesiyle başladı diyerek habere devam eden Rus medyası;
"İkinci dönem, Ankara'nın ABD ve Batı'nın politikalarını neredeyse tamamen takip ettiği ve Balkanlar'da “Atlantisizm” ruhuyla kendini gösterdiği 1990'ların ortaları - 2000'lerin sonlarında belirlendi: Ankara'nın eylemlerinde hiçbir ipucu yoktu. Herhangi bir aktif bağımsız dış politika.
Üçüncüsü, 2002 yılında iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesiyle başladı. 2009'dan 2016'ya kadar olan dönem, Ahmet Davutoğlu'nun 2009'dan 2014'e kadar en yüksek hükümet pozisyonlarında görev yaptığı dönem nedeniyle özellikle önemlidir. Dışişleri Bakanıydı ve 2014'ten 2016'ya kadar. Davutoğlu dönemi Türkiye'yi Balkanlar'da “büyük politikaya” döndürdü ve ardından ülkenin bölgeye yönelik stratejik yaklaşımının modern ilkeleri atıldı. Ardından “Komşularla sıfır sorun” ve “Stratejik derinlik” gibi güncel dış politika kavramları ortaya çıktı.
2016'daki başarısız darbe girişiminden sonraki dördüncü aşamaya, ülkenin parlamenter cumhuriyetten Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki cumhurbaşkanlığı cumhuriyetine geçişini tamamlayan Türkiye'nin kendi içindeki önemli değişiklikler damgasını vurdu. Ülke, Balkanlar'da her alanda daha aktif bir politika izlemeye başladı. Türkiye'nin yumuşak güç potansiyelinin kaynakları Ankara'nın Balkanlar'daki nüfuzunun en önemli aracı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'dır.
Bugün 5 kıtada 150 ülkede projeler yürütüyor ve Balkanların her biri dahil 60 ülkede program koordinasyonu için 62 ofisi bulunuyor. Ajans, 1992 yılından bu yana 30.000'den fazla projeyi hayata geçirmiştir. Bölgedeki Müslüman kuruluşlarla işbirliğini artırmayı başardı.
Türk devleti, TİKA aracılığıyla tarihi mirasın (Osmanlı eserleri, kütüphaneler ve camiler) korunmasına aktif olarak katılıyor. Üsküp'teki Taş Köprü'deki Mihrabın restorasyonu, Mustafa Paşa Camii, Kuzey Makedonya'daki Hatunçuk Camii, Bosna Hersek'teki Mostar Köprüsü, Kosova'daki Gazi Mehmet Paşa Camii, Kosova'daki Ethem Bey Camii bu tür çalışmalara örnektir. Tiran ve diğer birçok dini ve tarihi eser. Sırbistan Ajans, 2009'dan bu yana 40 milyon avro değerinde 320'den fazla projeyi hayata geçirdi.
Karadağ 16 yıldan fazla faaliyet - 24 yılda yaklaşık 500 proje ve etkinlik ve 900'den fazla proje -Bosna-Hersek'te. Türkiye, Balkan gençlerine istihdam olanağı sunan eğitim fırsatları sunuyor. Türkiye Burs ProgramıHer yıl 550'den fazla öğrenciye Türk üniversiteleri ve merkezlerinde eğitim görmeleri için burs verilmektedir. Şu anda Türkiye'deki 200 üniversitede 200.000'e yakın yabancı öğrenci eğitim görüyor." dedi.
KAAN vs KF-21! O ülke korkudan Güney Kore'ye sığındı: Gökyüzünde...
TÜRKİYE'NİN YUMUŞAK GÜCÜ
Türkiye'nin Balkanlar'daki yumuşak gücünün özel bir enstrümanı da Türk televizyon ve film yapımcılığıdır diyen Yunan medysası, "İnanılmaz popülaritesi bir yandan ülkenin bölgedeki itibarını ve nüfuzunu canlandırıyor, diğer yandan Ankara'nın tarihi yeniden yazmasına olanak tanıyor. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyanın en büyük ikinci televizyon dizisi ihracatçısıdır.
Son on yılda Balkanlar'daki hemen hemen her televizyon kanalı en az bir Türk dizisi yayınladı. Kuzey Makedonya'da haberlerden sonra en popüler ikinci televizyon içeriği Türk dizileridir. Ve Karadağ'da Latin Amerikalı rakiplerini devirdiler! Ankara, Batı Balkanlar'da herhangi bir önemli siyasi veya ekonomik ortaklığın lideri olmaksızın, ortaklarıyla ekonomik ve insani bağların geliştirilmesine öncelik veriyor. “Pragmatik Erdoğancılık ” Türkiye'nin Balkan bölgesindeki modern politikasının en doğru tanımıdır. Rusya'nın bir dereceye kadar özellikle yumuşak güç kullanımı alanındaki tecrübesine dikkat etmesi gerekiyor..." dedi.
Yorum Yaz