15 Nisan'da başlayan iç savaş Sudan'ı felakete sürükledi. Cinayet ve soygunların çepeçevre kuşattığı ülkede 'tecavüz' suçu ise artık olağan bir cezalandırma yöntemi haline geldi. Kaosun ilk günlerinden itibaren her yerde fısıltıyla dile getirilen bu acı tablo artık Sudanlı pek çok kadının ortak kabusu haline gelmiş durumda.
İsyancı Hamdan Dagalo liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Abdulfettah el-Burhan yönetimindeki meşrû Sudan ordusu arasında sürmekte olan savaşın en büyük mağdurları kadınlar oldu. Uluslararası yayın platformu El Cezire, hazırladığı geniş bir haber dosyasıyla Sudanlı kadınların dramını masaya yatırdı.
Hartum'da işgal edilen mahallelere yerleşen HDK milislerinin oradaki halkı evlerini terk ederek göçe zorladığını dile getiren 'Hüsna' kod adlı tanık, şahit olduğu manzarayı şöyle anlatıyor:
"Savaş patlak verdiğinde sadece birkaç aylık evliydim. Kocam Omdurman şehrinde bulunuyordu. Hartum'un kuzey mahallesini ele geçiren sivil giyimle HDK milisleri evlere yerleşmeye başladı. Başka bir binada yaşayan bazı güney Sudanlı kızlarla birlikte beni de yakaladılar ama birlik komutanı beni onlardan ayrı tuttu. Bana 'abla' deyip durdu: Sen benim ablamsın, Arap kızısın, güvendesin. Sonra beni tersledi, bana 'yalancı' dedi. Bölgeden olmadığımı iddia etti. Diğer askerleri benden uzak durmaları için uyardı."
Askerler, Hüsna'yı ve diğer kadınları, Hüsna'nın kız kardeşinin yaşadığı başka bir binaya götürdüler. Güney Sudanlı kadınlar bir daireye yönlendirildi. HDK ekibinin lideri, Hüsna'ya kız kardeşinin nerede yaşadığını göstermesini emretti.
"Bir ricam var" dedi. "Evet diyorsan harika; eğer yapmazsan, bu da sorun değil."
Ardından tüfeğini Hüsna'ya doğrulttu. "Seninle uyumak istiyorum. Yatak odası nerede?"
Lübnan'da ikinci saldırı alarmı! Yetkililerden uyarı: 'Kablosuz cihazlardan uzak durun'
TECAVÜZCÜLER AYRIM GÖZETMİYOR
Diğer kızların hepsinden çığlıklar geliyordu. Hüsna gitmesine izin vermesi için yalvardı ancak çabası boşunaydı. Hüsna en azından toplu tecavüze uğramayacağını, ona tecavüz etmeyi yalnızca bir kişinin amaçladığını biliyordu. Her şey bitip tecavüzcü askerler gittikten sonra Hüsna, yakınlarda yaşayan bir arkadaşının evine koştu.
Hüsna sonrasını şöyle anlatıyor:
"Durmaksızın ağlıyordum. Ona olanları anlattım, beni banyoya götürdü, tuzlu suyla yıkadı. Her şeyi kafamda tekrar tekrar canlandırıyorum... Yalnız kalmaya dayanamıyorum. Sadece iyi hissetmek, güvende hissetmek için yanımda sürekli birine ihtiyacım var. Kocam arkamda sapasağlam durdu. Ona her şeyi anlattım. Bana telefonla ulaşması bile bir hafta sürdü. 'Bunların hiçbiri senin suçun değil, bu süreçten ikimiz de daha güçlü çıkacağız' diyerek beni teselli ediyor."
İç savaşın ilk günlerinde tecavüz etmek için Sudan'daki 'Habeşlileri', yani Eritre ve Etiyopya kökenlileri seçen tecavüzcü HDK milisleri, daha sonra bu vahşet için ayrım yapmamaya başladı. HDK'nın işgal ettiği her bölge ve mahalleden bir süre sonra tecavüz ihbarlarının gelişi sıradan vaka haline geldi.
ABD, Lübnan'daki kanlı saldırıyla ilgili İsrail'i korudu: 'Kimin sorumlu olduğunu...
DOKUNMAYIN DİYE YALVARDI AMA...
Başkent doğusundaki Hacı Yusuf Mahallesi'nde tecavüze tanıklığını anlatan insan hakları araştırmacısı 'Z' ise çocuklarıyla yaşayan boşanmış bekar bir annenin yaşadığı daireden çığlıklar yükseldiğini duyduğunu, "Bize dokunma" diye feryat ettiklerini dile getirdi.
Z, işgalcilere karşı bazı kadınların kapıları kilitleyerek kendilerini güvenceye almak istediğini fakat bu yöntemin asla yeterli olmadığını, çünkü askerlerin kapıları kırarak içeri girdiğini kaydediyor.
Tecavüz öncesi bir kadının ona dokunmamaları için yalvarmaya başladığını söyleyen tanık Z, kurtulamayacağını anlayan kadının şöyle söylediğini duydu:
"Bana tecavüz edeceksen kapıyı kapat, diğer askerler seyretmesin."
HDK milisleri tecavüzü bir silah olarak kullanırken, meşrû ordu personelinden bazıları da isyancılara aynı biçimde cevap vermek için bu yönteme başvuruyor. Sudan ordusunun Hartum yakınındaki Omdurman'da bu yönde vakalara bulaştığı bildiriliyor. İnsan hakları görevlisi 'Z'ye göre, savaş alanında 'kadın bedeni' savaş alanının bir parçası haline dönüştü.
NATO kutlaması sırasında savaş uçağı düştü! 2 pilot hayatını kaybetti
ELDE SADECE 'TELEFONDA TAVSİYE' KALDI
Yerel ve uluslararası kuruluşlarda gönüllü olarak telefon veya görüntülü aramalar yoluyla çevrimiçi yardım sağlayan psikolog Ma'ab Salah Labib, savaşın ilk günlerinden itibaren Hartum kuzeyi ve Omdurman'dan tecavüz haberleri aldığını söylüyor.
"Kızlara ailelerinin gözü önünde tecavüz edildi. Çocuklara/reşit olmayanlara tecavüz edildi. O kadar çok vaka var ki, o kadar çok..." diyen Labib, HDK milislerinin olduğu bölgelerde yüz yüze terapinin imkansız olduğunu dile getiriyor. Bölgede hastanelerin de çalışmadığını hatırlatan Labib, "Tek yapabildiğimiz, onlara nereye gideceklerini, hangi ilaçları alabileceklerini tavsiye etmek" diyor.
Sudan'da iç savaş 15 Nisan 2023 günü bu görüntülerle başlamıştı.
