• G.ALTIN

    3.968,55

  • DOLAR

    38,7718

  • EURO

    43,3278

  • BIST 100

    9.701,55

  • BITCOIN

    $103.469

Çölün altında 30 milyon ton uranyum bulundu: Nükleer devrim!

Çölün altında 30 milyon ton uranyum bulundu: Nükleer devrim!

Çin, Ordos Çölü'nde tam 30 milyon ton rezerve sahip uranyum yatağı buldu. Savaş uçağı, uçak gemisi, nükleer patlayıcı ve nükleer enerji santral yakıtı olarak kullanılan uranyum Çin'de yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor.

Çin, Ordos Çölü'nde milyonlarca ton uranyum yatağı keşfetti. Bu keşif, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ne olan bağımlılığı bitirmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel nükleer pazarındaki oyunun kurallarının tamamen değişeceğinin sinyalini veriyor. 

Çin artık nükleer santrallerine güç sağlamak ve enerji bağımsızlığına giden yolunu güçlendirmek için kendi yakıtına sahip. 

ORDOS ÇÖLÜN'DE 30 TON URANYUM

Gaz, kömür ve petrol rezervleriyle yıllarca ön plana çıkan Ordos Havzası, Çin topraklarında bulunan en büyük uranyum yatağına da ev sahipliği yaptı. En şaşırtıcı şey arazinin türü: rüzgarla savrulan kumtaşları, şimdiye kadar uranyum keşfi için yararlı olduğu düşünülmeyen bir jeolojik oluşum türü.

Fakat 2021'de Çin yeni teknolojiler uyguladı ve başlangıçta uranyum potansiyeli olmadığı düşünülen ülke, artık bu malzemenin havzası haline geldi.

Ekonomik değerinin ötesinde, keşfin politik, stratejik ve hatta askeri etkileri var. Ülkenin iç uranyum tedarikine sahip olması, ülkenin enerji ağlarını sürdürmek için artık üçüncü taraflara güvenmesi gerekmediği anlamına geliyor ve şimdiye kadar Çin, reaktörlerini beslemek için büyük ölçüde diğer uluslara bağımlıydı. Artık uluslararası belirsizlik yeni norm gibi göründüğüne göre, bu altın değerinde.

Çin, fosil yakıtlara alternatif olarak nükleer enerjiye büyük ölçüde güveniyor ve bu rezerv, bu geçişe öncülük etmeye devam etmesi için ona kesin bir destek sağlıyor. Şimdi, kendi uranyumu, kendi reaktörleri ve en önemlisi özerkliği var.

JEOPOLİTİK KISKAÇ KIRILDI

Şimdiye kadar Çin'e gelen uranyumun çoğu diğer ülkelerden geliyordu ve bu bağımlılık enerji politikasında zayıf bir noktaydı çünkü herhangi bir yaptırım veya kıvılcım dünyanın en büyük ülkelerinden birinin enerji tedarikini tehlikeye atabilirdi. Ancak Çin bu yatağı keşfederek bu zayıflığı tamamen ortadan kaldırdı.

Peki bu durum küresel pazarı etkiler mi? Elbette! yeni bir oyuncuyla yeni bir oyun başladı. Rezervlerin çok büyük olması nedeniyle Çin piyasanın güçlü bir oyuncu olacak. 

Bu operasyonun başarısı şans eseri değildi. Tarihsel verileri coğrafi analiz, 3D modelleme ve gelişmiş arama gibi modern teknolojilerle birleştirmeye dayanıyordu.

Çin, en çok ihtiyaç duyduğu anda tam da ihtiyaç duyduğu şeyi buldu. Artık nükleer santrallerini beslemek için kimseye bağımlı olmak zorunda değil. 

Avatar
Ozan KOLTUK