6.2'lik İstanbul depremi, İzmir'i alarma geçirdi: Beş ilçe büyük risk altında

13 saniye süren ver İstanbulluların yüreğini ağzına getiren 6,2'lik deprem, İzmir'deki yapı stoku endişelerini bir kez daha gündeme getirdi. Bayraklı, Konak, Bornova, Karşıyaka ve Çiğli ilçelerine dikkat çekildi.
İstanbul Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki şiddetli deprem, 13 saniye sürmüş ve vatandaşlar büyük bir korku yaşamıştı.
Depremin ardından evlerine girmeye korkan vatandaşlar, geceyi camilerde, bahçelerde ve parklarda geçirmişti.
13 saniye süren ver İstanbulluların yüreğini ağzına getiren 6,2'lik deprem, İzmir'deki yapı stoku endişelerini bir kez daha gündeme getirdi.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, şubeleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yapı stoku envanter çalışması konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaklaşık 100 bin binanın kontrol edildiğini, Karşıyaka'da ise yeni bir envanter çalışmasına başlanacağını belirten Bengi Atak, ''İzmir'deki yapı durumunu değerlendirebilmek için Konak'ta da yapı stoku envanter çalışmasının tamamlanması gerekiyor.'' dedi.
"BAYRAKLI VE BORNOVA'DA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR"
İMO olarak iyimser bir öngörüye de sahip olduklarına dikkat çeken Bengi Atak, şunları kaydetti;
"Bayraklı ve Bornova ilçelerinde tamamladığımız envanter çalışmalarından elde edilmiş bilgiye dayanarak kent geneli için yüzde 35-40'lık bir veriye sahip olacağız. Yapı stokunda en belirgin özellik binaların inşa yılı. Çünkü 1999 depreminden sonra değişen yönetmeliklerle beraber hazır beton kullanımı zorunlu hale geldi."
"YAPININ ZEMİNLE ETKİLEŞİMİ ÖNEMLİ"
Yapım yılının önemli bir kriter olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını söyleyen Atak, şöyle devam etti:
"Zemin sınıfı da tek başına yeterli değil. 'Kayalık bölgelerde binalar güvenilirdir, daha sağlamdır, alüvyon zeminler her zaman risklidir' gibi bir varsayım yapamayız. Çünkü aslolan yapının zeminle etkileşimidir. Nihai olarak depreme dayanıklılık ve dirençten bahsettiğimizde hem yapı hem zemin ortaklaşa bir orkestra gibi oluyor. Herhangi birini baz alarak konuşmamız çok zor. Bu yüzden envanter çalışmalarını önemsiyoruz."
BEŞ İLÇE ÖN PLANA ÇIKIYOR
İzmir'de genel olarak yerleşim yoğunluğuna bakıldığında Bayraklı, Konak, Bornova, Karşıyaka ve Çiğli ilçelerinin yüksek oranda alüvyon zemin üzerinde olduğunu belirten Bengi Atak, kaya derinliğinin ise 200-250 metrelerde olduğunu belirtti.
"Biz bununla yaşamayı, yapılaşmayı, öğrenmek, bilmek zorundayız.'' diyen Bengi, şöyle devam etti;
''Aksi takdirde İzmir'i boşaltmamız gerekir. Yerel yönetimlere, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve AFAD gibi yetkili tüm kurumlara önerimiz, ivedi şekilde bilgi durumunu en üst düzeye taşımamızdır. Sonrasında yapı stoku problemleriyle alakalı vatandaşlara destek olarak, güçlendirilmesini ya da dönüştürmesini mümkün hale getirmeliyiz. Sadece vatandaşa bilgi vermek yeterli değil."
''KARŞIYAKA'DA ÇALIŞMALAR YAKIN ZAMANDA BAŞLAYACAK''
İzmir'de 2020 yılında meydana gelen depreminden hemen sonra başlanan envanter çalışmalarında Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yaklaşık 100 bin binanın kontrol edildiğin, hazırlanan raporun İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edildiğini belirten Bengi Atak, Karşıyaka'da da çalışmaların yakında başlayacağını söyledi, imar barışından faydalanan bazı yapılara dikkat çekti.
Karşıyaka'nın ardından Konak'ta gerçekleştirilecek çalışmayla İzmir genelinde doyurucu bir veriye ulaşabileceklerini anlatan Atak, "Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile hızlandırılmış birtakım değerlendirme yöntemleri üzerine çalıştık. Önceliklendirilen binalar üzerinde performans analizi yaparak güçlendirmesi ya da dönüştürülmesi yönünde karar verilmesinin yolunu açmış oluyoruz." dedi.
