Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni üyelerini belirlemek için yapılan seçimlerden çıkan sonuçlar, Türkiye ve Avrupa Birliği'nin ilişkilerini olumsuzluğa sürükleyebilir.
Bunun başlıca nedeni AP'ye daha güçlü şekilde giren popülist ve aşırı sağcıların üzerinde anlaştıkları 'Ortak' noktalardan birinin Türkiye'yi Avrupa Birliği'nde istemiyor oluşları. Türkiye'ye yönelik söylemlerin yeni dönemde daha da sertleşmesine kesin gözüyle bakılırken bunlara ek olarak AP'nin kısa süre içerisinde Türkiye bağlamında etkili olabileceği konu başlıkları sınırlı.
İran'da seçimi kim kazandı? Cumhurbaşkanı belli oldu mu?YENİ DÖNEMDE TÜRKİYE'Yİ NE BEKLİYOR?
Son dönemde Türkiye’nin AB’den öncelikli beklentileri arasında gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize muafiyeti yer alıyor. Bu iki konuda da Avrupa Parlamentosu'ndan ziyade AB Komisyonu ve AB Konseyi ön planda olacak. AP'nin onayını gerektirecek bir aşamaya ise kısa süre içerisinde gelinmesi beklenmiyor.
AP’de son yıllarda sıkça dillendirilen Türkiye’yle üyelik süreci yerine “daha gerçekçi alternatifler” bulunması çağrılarının bu dönemde de gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bunlara ise 'Müzakerelere son verilmesi' çağrısının eklenmesi de oldukça muhtemel.
Göç konusundaki tavrını sertleştirmesi beklenen AP, Türkiye ile al-ver yaklaşımına dayalı ilişki formatını öne çıkarabilir. Türkiye'ye yönelik mali yardımlarda daha fazla kesinti olması için talepleri gündeme taşıyabilir.
Google dijital telif için TBMM'de: Çifte standart uygulanmamalıKIRILGIN DÖNEM AN MESELESİ
AP'nin yeni döneminde rüzgâr kuvvetli esecek ancak mevcut konjonktürde bunun Türkiye’nin yelkenlerini şişirme ihtimali yüksek değil.
AP'de her yıl hazırlanan Türkiye raporunun geçen yıllara oranla daha sert olması muhtemel. Müstakbel Türkiye raportörünün metnin raydan çıkmasını önlemesi eskiye nazaran daha zor oalcak.