Cihat Yaycı'dan misilleme çağrısı: Onlar bize ateş açıyorsa Yunan teknesini vurun

Cihat Yaycı'dan misilleme çağrısı: Onlar bize ateş açıyorsa Yunan teknesini vurun

Adalar Denizi'nin uluslararası sularını Yunanlıların serbestçe kullandığı söyleyen müstafî Tümamiral Cihat Yaycı, Türk balıkçıların Türkiye'ye ait Zürafa Adası'nın karasularında bile saldırıya uğradığını hatırlattı. Devletin buna misillemede bulunması gerektiğini kaydeden Yaycı, net bir çağrıda bulundu. 

Mavi Vatan doktrininin kurucusu emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Adalar Denizi'nde Türk balıkçılara yönelik Yunan tacizlerine karşı misilleme çağrısında bulundu. 

Gökçeada kuzeyindeki Zürafa Adası'nda avlanan Türk balıkçıların geçtiğimiz yıl Yunan Sahil Güvenliği tarafından taciz edildiğini hatırlatan Yaycı, uluslararası sularda herkesin avlanmaya hakkı olduğunu fakat Yunanistan'ın, balıkçıları Türk karasularındayken bile taciz ettiğini söyledi. 

Her onurlu devletin saldırılara misliyle karşılık verme hakkı bulunduğunu dile getiren müstafî Tümamiral Cihat Yaycı, Youtube platformundaki Logos kanalındaki açıklamasında çarpıcı ifadeler kullandı.

İşte Yaycı'nın sözlerinden öne çıkanlar...

Balıkçılarımızı uluslararası sulara çıkartmıyorlar. Oradaki balığı bu esnada Yunan avlıyor. Yunan balıkçıları av yasağı konusunda kontrol eden falan da yok. Yunanlılar Adalar Denizi'nin uluslararası sularını kendi gölü gibi kullanıyor. 

Buna zemin hazırlayan da bizim Tarım Bakanlığının uygulamalarıdır. Geçtiğimiz yıl da bunu söyledim. Orayı Yunan'a nasıl teslim ediyorsunuz dedim.

Bu millî bir meseledir. Eğer bizim standartlarımıza uygun avlanmayan varsa ona cezasını kesin. Ama uluslararası sularda bırak adam nasıl yapıyorsa yapsın. 

Yunan yapıyor, Yunan'ı kontrol eden kimse yok. Yunanistan'a sen bunu yaptırabiliyor musun? Ege'nin uluslararası sularında balıkçılık yapanlar şu anda Yunanlılardır. 

Oranın canlı kaynaklarını Tarım Bakanlığı uygulamaları nedeniyle Yunanistan'a teslim etmiş durumdayız.

Yunan sanki münhasır ekonomik bölgesini fiilen ilan etmiş gibi... Böyle bir şey olabilir mi? 'Ya bizim sularda avlanırlarsa, hem de avlanma yasağı olduğu dönemde?' diyorlar. Yakalarsan cezasını kesersin. 

ZÜRAFA ADASI ÇOK NET BİZİMDİR

Tarım Bakanlığı'nın bu uygulamaları bizim Adalar Denizi'ndeki hükümranlık haklarımızı teslim etmemize neden oluyor. Buna derhal son vermemiz gerekiyor.

Mavi Vatan'ın balıklarını Yunan'a verdik! Buna bir çözüm bulunmalı ve balıkçılarımızın uluslararası sularda balık avlaması sağlanmalıdır. 

Hatırlarsınız bir balıkçımız egemenliği anlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş Zürafa Adası'nda avlanıyordu. Çok net bizim adamızdır orası. Yunan Dışişleri Bakanı çıktı dedi ki, 'Zürafa Adası bizimdir.' Bizimkiler ise buna 'Hayır orası bizimdir' diye cevap veremedi. 

Bizim balıkçılarımız bizim olan Zürafa Adası'nın karasularına gidiyor, orada balık avlarken Yunan Sahil Güvenlik botu geliyor bizim balıkçımızı taciz ediyor. Hatta ateş açmaya kalkıyor. 

Zürafa Adası, Türk'ün adasıdır. Deniz Kuvvetleri'nde o adayı nesilden nesile bizim adamız olarak kullandık. Şimdiki nesil de öyle kullanıyor, gelecek nesil de öyle kullanacak. 

SALDIRIYA MİSLİYLE KARŞILIK VERİLSİN

Balıkçılarımıza Türk karasularında saldırılıyor, bizimkiler tepki göstermiyor. 

Bizim ticaret gemilerimize Yunanistan ateş açıyor, yaralananlar oluyor, aynı şekilde karşılık veremiyoruz. Mütekabiliyet hakkı gereği her onurlu devlet gibi misliyle karşılık vermemiz gerekiyor. 

Yunanistan bizim bir balıkçımıza mı ateş açtı? Türkiye 2 balıkçıya ateş açmalıdır. En azından bir tanesine açmalıdır. 

Bizim bir ticaret gemimizi mi durdurdular? Onun en azından bir ticaret gemisini durdurmalıyız. 

Boğazlardan o kadar çok Yunan bandıralı gemi geçiyor ki, bunlar bekletilir, yavaşlatılır; en azından bunun yaptıklarına karşılık olduğu hissettirilir. Ama sadece üzeri örtülüyor ve bir daha başımıza sıkıntı çıkmasın diye 'Orada avlanmayın' deniliyor.