TRHaber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Lübnan'a saldırmaya başlayan İsrail için sıradaki hedefin Suriye kentleri olduğuna ve yakın bir gelecekte işgalcilerin Türkiye sınırına dayanacağına dikkat çekti.
Amerika ve İsrail tarafından Suriye kuzeyinde taşeron olarak kullanılan PKK/YPG terör örgütüne karşı bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Karagül, Suriye'nin parçalanması halinde Anadolu'yu bir arada tutmanın çok zor olacağını kaydetti.
Youtube platformundaki Logos kanalında Hilal Güven Özbey'in sunduğu 'Doğrudan' programında önemli değerlendirmelerde bulunan Karagül, şunları söyledi:
"Atlantik cephesinde bir ülke olarak 100 yıldır hep savunmada kaldık. Ama 15 Temmuz'da bu durum değişti. Türkiye artık saldırı pozisyonunda bir devlettir. Tehdit nereden gelirse gelsin orayı vurabilecek bir devletiz. Tehdit İsrail'den geliyorsa İsrail'i de vurabilir.
Türkiye, bıçak kemiğe dayandığı anda İsrail'in saldırmasını beklemez ve orayı da vurabilir. Vurabiliriz ve vurmak zorundayız. Lübnan'ı işgal edecekler, ardından sıra Suriye'nin işgaline gelecek. Bu ülkeyi vurup paramparça edecekler. Sonrası Türkiye zaten... Başka bir şey kaldı mı?"
İstanbul'da hafta sonu hava güneşli mi? 5 Ekim Cumartesi 6...
SURİYE'NİN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ ELE GEÇİRİRİZ
"Peki Türkiye, PKK/YPG ve İsrail'in saldırısını bekleyecek mi? Beklememeli. Beklerse intihar eder. Suriye parçalandığı zaman Türkiye'yi bir arada tutamazsınız. Anadolu'yu bütün halde tutamazsınız. Bunu 2-3 yıl içerisinde göreceğiz.
Birazcık güvenlikten, güç hesaplaşmasından anlayanlar bunu görür: Suriye parçalandığı zaman Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu kopar. Sonra başka yerlerinde de sorun çıkacak. Fakat Türkiye kadim bir devlet ve aklı imparatorluk aklıdır. Aynı zamanda Türkiye sabırlı bir devlettir. 100 yıldır devam eden bu sabrın sonuna geldik.
Eğer PKK/YPG üzerinden Türkiye'yi vurmaya başlarlarsa Türkiye, Suriye'nin büyük bir bölümünü ele geçirir. Halep falan kalmaz. Türkiye, saldırıların 15 Temmuz tehdidini aşacak biçimde kendisini hedef aldığını görürse İsrail'i de vurur. Türkiye Libya ve Karabağ'a nasıl müdahale ettiyse bunu da yapar.
Bu bir varoluş meselesi. İsrail zayıf bir devlet. İsrail'in gücü bizim zihinlerimizde."
Yargı paketinde sona gelindi! Bakanlık düğmeye bastı: İyi hal indirimi...
GOLAN'A, SİNA'YA, LÜBNAN'A ASKER SEVK EDERSEK...
"Türkiye'nin çok acil nükleer silah elde etmesi lazım. Belki de ediniyordur bilemiyorum. Türkiye stratejik savunma yatırımlarının İran gibi şovunu yapmıyor. Kendi içinde mahremiyetini koruyor. Sadece KAAN gibi, KIZILELMA gibi platformları kamuoyuna sunuyor; toplumsal bir bilinç oluşturmak için. Geri plandaki savunma yatırımları mahrem tutuluyor.
Türkiye, İran örneğinde olduğu gibi içeriden zaafa uğratılamazsa Türkiye'yi dışarıdan dizginlemenin ve kontrol altına almanın imkanı yoktur.
İsrail Kıbrıs'a, Ege'ye Dedeağaç'a geliyor. Yarın biz Golan'a, Lübnan'a asker sevk edersek ne olacak? Mısır'la anlaşıp Sina'ya asker sevk edersek ne olacak? Bizim hareket alanımız çok geniş. Türkiye ile Mısır arasındaki yakınlaşma bu açıdan çok önemli."
"Türkiye-Suriye normalleşmesi de önemli. Bu ülkedeki iç savaş, Amerika'nın, İngiltere'nin başlatıp kucağımıza bıraktığı bir krizdi. Şimdi hâlâ petrolü çalıp PKK/YPG'yi büyütüyorlar, Suriye'yi parçalıyorlar. Büyük bir kriz bıraktılar bize. Neden biz onların angajmanlarıyla hareket edelim ki?
Bizim kendi çıkarlarımıza göre hareket etmemiz lazım. Eğer Suriye rejimi normalleşme adımlarını reddederse bu iş savaşla çözümlenir. Bu artık ertelenemez hale gelir.
Suriye'ye rağmen savaşla çözülmesi gerekiyor. Halep'in de ötesine gidilmesi gerekiyor, çünkü bölge ölçekli çok büyük bir tehdit var."
Yorum Yaz