KKTC'de 28 Şubat rüzgarı esiyor: Hedefte Türkiye var! Provokatörlerin maşası kimin elinde?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bakanlar Kurulu tarafından liselerde öğrencilerin başörtüsü takabilmesini serbest bırakan, ortaöğretimde kılık kıyafeti belirleyen disiplin tüzüğünde yapılan değişiklikler Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

KKTC'DE BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KALDIRILDI

KKTC Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısının ardından lise ve ortaokullarda kılık ve kıyafeti belirleyen tüzükte değişikliğe gidildi.

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tüzük değişikliğinde, "(Tüzük) Lise düzeyindeki öğretim kurumlarındaki öğrencilerin inançlarına saygı göstermek ve bu inançların gerektirdiği tercihleri uygulamalarına imkan tanır. Okul yönetimi tarafından belirlenen okul üniforması ile birlikte (öğrenciler) inançlarının gerektirdiği belirli kıyafetleri giymekte serbesttir. Ancak iş bu kıyafet okul üniformasını kapatamaz." maddesi yer aldı.

SENDİKALAR TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALDI

Tüzük ile lise öğrencilerinin inançları gereği başlarını örtmesi serbest bırakıldı. Fakat KKTC'deki bazı sendikalar Türkiye'yi hedef alarak bu karara tepki gösterdi.

Başörtülü kızların da okula gidebilmesine tepki için sokağa çıkan gruplar, "Kıbrıs laiktir, laik kalacak” sloganlarıyla hem yönetime hem Türkiye'ye parmak salladı.

Türkiye'yi 'kolonyal güç', 'tek adam rejimi' gibi tanımlarla hedefe koyan protestocular, küstah açıklamalarla Ankara'yı tehdit etti.

PROTESTOCULARIN MAŞASINI KİM TUTUYOR?

KKTC'de 28 Şubat rüzgarı estiren protestocuların arkasında kim var? Yaşanan gelişmeler üzerine geçtiğimiz günlerde değerlendirmelerde bulunan  araştırmacı Muammer Karabulut, İsrail’in Kıbrıs ve Akdeniz üzerindeki hayallerine dikkat çekerek, "KKTC’deki Öğretmenler Federasyonunun bütün faaliyetleri yakın takibe alındığında bütün talimat ve fon kaynakları ortaya çıkacaktır." dedi.

Sözlerine devam eden Karabulut, "CTP tarafından da desteklenen bu oluşumun iki temel amacı var. Birincisi Türk ordusunu Kıbrıs’tan çıkarmak ikincisi de 1974 sonrası Ada’ya yerleşen Türkleri kovmak. Kıbrıs’ı ıssızlaştırıp siyonist yerleşimcilere daha fazla alan açmak istiyorlar. 

Diğer yandan Türk siyasi varlığından da kurtulmak, Kıbrıs’ı Rum-Yunan adası hâline getirmek için çalışıyorlar. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem ve kurduğu ekip fanatik Türkiye düşmanı kişilerden oluşuyor" ifadelerini kullandı.

Hak ve Özgürlükler Platformu Sözcüsü Mustafa Tıngır ise, "Bu kişilere 1974’ten sonra gelenler ve öncesinde yerleşen Türkler arasında fitne ekme görevi verildi. Biz buraya 1974’de değil 1571’de geldik. Kıbrıs, Hazreti Peygamber’imizin (sallallahü aleyhi ve sellem) tıpkı İstanbul gibi fethini müjdelediği kutlu bir beldedir." dedi.

Sözlerine devam eden Tıngır, "Şimdi bunlar bizi sığıntı gibi göstermeye ve bu topraklardan kovmaya çalışıyor. İki gün önce Türk Büyükelçiliğine gidip ‘evine dön’, ‘Ayşe’nin tatili bitti’ diye bağırdılar. Geçtiğimiz günlerde Yunan ordusu geçit töreninde, ‘Kıbrıs Rum’undur, Türk askeri defolsun’ gibi alçak sloganlar atıldı. Bu olayla birlikte bu grup hareketlendi." ifadelerini kullandı.