Marmara'da deprem riski bitti mi, tehlike devam ediyor mu? Okan Tüysüz'den dikkat çeken sözler

Dün Silivri açıklarında meydana gelen 6.2'lik deprem İstanbul'da büyük paniğe neden oldu. 13 saniye süren depremin ardından 200'den fazla artçı sarsıntı meydana geldi.

Son olarak İstanbul'da bu sabah saat 07.19'da 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Merkez üssü Marmara Denizi, Büyükçekmece açıkları olan 4,1 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

İstanbul'daki deprem, çevre illerden de hissedilen deprem, vatandaşları sokağa döktü. 

Vatandaşlar, parklarda ve açık alanlarda toplandı. Vatandaşlar, geceyi dıaşrda geçirmek zorunda kaldı.

Peki deprem riski bitti mi, tehlike devam ediyor mu? Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, dünkü depremin Kumburgaz ile Silivri açıklarında bulunan 10 kilometrelik fayın bir parçasının kırılmasıyla ortaya çıktığını belirtti.

''AKTİVİTE SON SÜRAT DEVAM EDİYOR''

Aktivitenin son sürat devam ettiğini belirten uzman isim şöyle konuştu;

"Bildiğiniz gibi 17 Ağustos 1999'dan sonra Marmara Denizi çok detaylı bir çalışmaya sahne oluyor. Çok detayla araştırıldı ve bu araştırmalar sonucunda da Kuzey Anadolu Fayı'nın ana kolunun, Marmara Denizi'nin kuzeye yakın bir yerinden geçtiğini ortaya koydu bu çalışmalar. Özellikle daha sonra yapılan çalışmalarda, Ganos fayının devamı olan Tekirdağ çukurunun yerine kadar 1912'de kırılmış olabileceği öne sürüldü, geri kalan kısmında kırılmadığı ortaya kondu. Aşağı yukarı Marmara Ereğlisi açıklarından başlayıp İzmit Körfezi'ne uzanan bir kısmın büyük bir depremle kırılabileceği, bunun da 7,2 olabileceği ortaya kondu. Dün olan deprem Kumburgaz ile Silivri açıklarında bulunan 10 kilometrelik bir fayın bir parçasının kırılmasıyla ortaya çıktı. 6,2 depreminin ardından çok sayıda artçı meydana geldi. Bu aktivite son sürat devam ediyor."

BU DEPREM STRESİ AZALTTI MI?

6,2 büyüklüğündeki depremden sonra bu konuda yapılan çalışmalar olduğunu hatırlatan Okan Tüysüz, "Bu çalışmalar, bu fayın doğuya ve batıya bir miktar stres yüklediğini gösteriyor. Her deprem bir enerji boşalmasıdır. Tabii ki kırılan fay üzerinde stres boşalmıştır. Ama çevresine bir miktar stres transferi olmuştur. Yani tetikleme dediğimiz hadise düşük oranda gerçekleşmiştir. Kırılmasını beklediğimiz ana faya da bir miktar stres yüklenmiştir." ifadelerini kullandı.

"7,2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLACAK"

Bu stresin Tekirdağ çukurunun olduğu kesime de yüklendiğinin altını çizen Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Ancak bu stresin miktarı, yeni bir deprem oluşmasını sağlayacak boyutta görülmemektedir. Çalışmalar devam etmektedir. Depremin önemli özelliklerinden bir tanesi, düşük ivmeli bir depremdi. İvme de depremin binalara transferini sağlayan kuvvet. Bunun düşük olması neticesinde, İstanbul'da birkaç binada küçük hasarlar ortaya çıktı. Şükürler olsun ki can kaybı ve yıkılan binalar görmedik. Burada 1999'dan bu yana ortaya konmuş olan 7,2 büyüklüğünde deprem beklenmektedir. Burada birikmiş bir stres vardır, o bir şekilde 7'nin üzerinde bir depremle boşalacaktır." şeklinde konuştu.