Fetullahçı Terör Örgütü'nün kullanıldığı 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde başarısız olan ABD-İsrail ittifakı, 8 yıldır kesintisiz olarak sürdürdüğü Türkiye'yi çevreleme stratejisine son dönemde hız verdi.
Yunanistan topraklarını askerî garnizona dönüştüren Amerikan devleti, 2 yıl önce silah ambargosunu kaldırarak işbirliği anlaşması imzaladığı Güney Kıbrıs'ı da teslim almak üzere hamleler yapıyor.
İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) katılımıyla oluşturulan ittifaka 3+1 formülüyle liderlik eden Washington, 10 Eylül 2024 tarihinde Rumlarla anlaşma yaparak yeni bir dönemin kapısını araladı.
'İkili Savunma İş Birliğine Dayalı Yol Haritası' adı verilen anlaşma, Kıbrıs Rumları ve Amerikan ittifakının yeni aşaması oldu.
7 Ekim 2023'ten buyana İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırıma tam destek veren Rum Yönetimi, liman ve üslerini Amerikan savaş platformlarına açmıştı. Yeni anlaşma, Pentagon unsurlarını Ada'da kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.
Nikos Hristodulidis liderliğindeki Kıbrıs Rumları, Amerikan gemileri için liman tahsisinin yanında, hava üslerini de ABD uçaklarına açıyor.
Rum askerlerine düzenli tatbikatlarla eğitim vermeyi hedefleyen Washington'un GKRY kontrolündeki bölgelerde daimî olarak asker konuşlandırmasına artık kesin gözüyle bakılıyor.
Soykırımcı ABD, İsrail'in Ortadoğu'daki saldırılarına destek vermek üzere Kıbrıs'ı bundan böyle Doğu Akdeniz'in orta yerinde egemen üs olarak kullanacak.
ABD Güney Kıbrıs'ta üslenerek aynı zamanda Türkiye'nin hem Akdeniz hem de Afrika'daki etki alanları için sürekli bir tehdit oluşturmayı planlıyor.
Mevcut tablo, Kıbrıs garantörü Türkiye'nin onayı olmaksızın Rumlarla ikili anlaşma imzalayan Amerikan yönetiminin Ada'daki statükoya yönelik anlaşmaları hiçe saydığını gözler önüne serdi.
Milli Savunma Bakanlığı, Yavru Vatan KKTC'de 16 Eylül'de başlayan Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı-24'ten görüntüler paylaştı.
CHP'nin Tüzük Kurultayı krizle bitti: Söz hakkı verilmeyen Mansur Yavaş...
TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS NE YAPACAK?
Yahudi lobilerince yönetilen Pentagon, Yunanistan'la birlikte Güney Kıbrıs'ı da Türkiye'ye karşı vekil güç olarak kullanma niyetini açık etti. Ankara'nın bu tehdide karşı Kuzey Kıbrıs topraklarındaki asker sayısını artırması, SİHA üssü olarak kullanılan Geçitkale Havaalanı ve Karpaz'a kurulmakta olan deniz üssüne yeni askerî noktalar eklemesi kaçınılmaz hale geldi.
Karadan karaya füze ve topçu bataryaları ile elektronik harp sistemlerinin sınır hattı boyunca konuşlandırılarak Güney Kıbrıs'taki tehdit unsurlarının sürekli gözlem altında tutulması bekleniyor.
Rumların emperyalistlere 'üs dağıttığını' kaydeden KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Barış Harekâtı'nın yıldönümündeki açıklamasında "Türkiye'nin Kıbrıs'ta hava ve deniz üssü kurma vakti geldi" demişti.
ABD'nin mütecaviz adımları karşısında Ankara'nın daha ileri bazı adımlar atması da artık mümkün hale geldi. Ada'nın egemen halkı Kıbrıs Türklerinin 'Kıbrıs Türk Devleti' adıyla vatanlarını ilan etmesi bu adımlardan biri olabilir. Böylelikle ABD-İsrail destekli Rumlarla konfederasyon için sonuçsuz müzakereler dönemi bir daha açılmamak üzere kapanabilir.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın yanında Türkiye güneyini Suriye ve Irak kuzeyinden PKK/YPG'yi kullanarak çevrelemeye çalışan ABD, hiçbir noktada geri adım atmadığı gibi Güney Kafkasya'da ise Ağrı Dağı'nın ardına, Ermenistan'a yerleşiyor.
Türk milleti bu emperyalist saldırganlığa Ankara'nın vereceği cevabı bekliyor.
Yorum Yaz