Trump'ın 'Erdoğan' sözleri sonrası İsrail basını Netanyahu ile alay ediyor: Pusuya düştü, üç darbeyi üst üste yedi

Beyaz Saray'da Donald Trump'ın Benjamin Netanyahu'ya yönelik uyarıları Washington-Tel Aviv hattında sarsıntıya yol açtı. İsrail basını üst üste 3 darbe yiyen Netanyahu'nun Oval Ovis'te 'pusuya düşürüldüğünü', Trump'ın daha birkaç gün önce İsrail'in yok olması için dua etmiş Erdoğan'a övgüler dizdiğini yazdı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya yönelik ifadeleri Tel Aviv-Washington hattında sarsıntıya neden oldu.
İsrail'e koşulsuz desteğini her fırsatta dile getiren Trump'ın soykırımcı Netanyahu'yu Türkiye ile yaşanan süreçte 'makul olmaya' çağırması ve bunun yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kullandığı övgü dolu ifadeler Tel Aviv basınını şoka uğrattı.
Soykırımcı Netanyahu ve hükümetinin sıkı destekçisi Jerusalem Post ile Hayom gibi gazeteler Trump'ın Erdoğan hakkında kullandığı ifadeleri görmezden gelirken Times of Israel gazetesi, İsrail Başbakanı'nın 'yediği darbeleri' sıralayan çarpıcı bir makaleye imza attı.
Gazetenin Washington muhabiri Lazar Berman, daha birkaç gün önce İsrail'in yıkılması için Allah'a dua eden Erdoğan'ın Trump tarafından açıkça övüldüğünü hatırlatarak, Netanyahu'nun Oval Ofis'te pusuya düştüğünü kaydetti.

NETANYAHU OTURUP SIRITMAK ZORUNDA KALDI
Berman yazısında şu ifadeleri kullandı:
Netanyahu ve ekibi, Oval Ofis'te birlik-beraberlik gösterisine hazır bir şekilde cumartesi gecesi nehirde gezi yaparak keyifli vakit geçirdi. Ancak eski komando, bir pusuya doğru gidiyordu.
Netanyahu ilk darbeyi İran konusunda yedi; Trump, İran'la nükleer müzakerelerin doğrudan temasla sürdüğünü söyledi.
Netanyahu ve yardımcıları bu gelişme karşısında açıkça şaşkına döndüler. Aslında Trump, basınla buluşmadan bir saat önce Netanyahu'yu bilgilendirmişti ve başbakan bu gerçekle yaşamak zorunda kalacağını kabul etti.
Bu nedenle biz muhabirler Oval Ofis'e çağrıldığımızda Trump'ın önünde konuşan Netanyahu, diplomasinin 'iyi bir şey' olacağını fakat bunun bir şekilde durdurulması gerektiğini belirtti. Muhtemelen Trump'ın Netanyahu'yu Washington'a aniden davet etmesinin gerçek nedeni buydu.
İkinci darbe gümrük tarifesinde oldu. Trump, İsrail'e uygulanan gümrük vergisinin kaldırılması yönünde bir taahhütte bulunmaktan ısrarla kaçındı.
"Unutmayın, İsrail'e çok yardım ediyoruz, yılda 4 milyar dolar veriyoruz, bu çok fazla" dedi.
Hatta İsrail'e ABD'den bu kadar çok para çıkardığı için alaycı bir tebrik bile sundu: "Bu arada tebrikler, oldukça iyi..."
Netanyahu oturup sırıtmak zorunda kaldı.
"İsrail'e yılda milyarlarca dolar veriyoruz" diye devam eden Trump, "Milyarlarca... Bu, herkesin verdiği en yüksek rakamlardan biridir. Birçok ülkeye para veriyoruz, inanamazsınız" dedi.

ERDOĞAN TRUMP'I İKNA ETTİ, NETANYAHU BUNU DEĞİŞTİREMEZ
Üçüncü darbe ise Erdoğan'la ilgiliydi. Trump, Türkiye'ye ilişkin olarak Netanyahu'dan etkilenmeyeceğini gösterdi.
Başkan, Türk lider Recep Tayyip Erdoğan'ı övdü. Trump, "Siyonist İsrail'in yok olması için Allah'a dua eden" Erdoğan'ı bu sözlerden sadece iki hafta sonra 'çok zeki' olarak tanımladı; Suriye'yi ele geçirdiği için onu tebrik etti.
"Türkiye ile yaşadığınız her türlü sorunu çözebileceğimizi düşünüyorum, yeter ki siz makul olun, makul olmak zorundasınız" diyerek Netanyahu'ya çıkıştı.
ABD'li yetkililerin İsrail yanlısı tutumundan 4 yıl boyunca faydalanacağını düşünen Netanyahu, Oval Ofis'te sert bir uyarı yedi.
Netanyahu, Trump'ın gözüne girme konusunda çoğu dünya liderinden daha iyi olsa da, başkan bazılarının düşündüğü kadar cazibeye veya ince manipülasyona açık biri değil. Bazı konularda şaşırtıcı derecede esnek kalmaya istekli, diğerlerinde ise kararını kendi veriyor ve ilerliyor.
Trump, dünyanın ABD ile ticaret yapma biçimini değiştirmeye kararlı ve İsrail gibi yakın müttefikler bunun bedelini ödeyecek.
İngilizce konuşamayan Erdoğan ise bir şekilde Trump'ı ikna etti; Netanyahu'nun bunu değiştirmek için yapabileceği pek bir şey yok gibi görünüyor.
Şimdilik Trump, en azından İran'la görüşmenin nükleer sorunu çözebileceğine inanıyor ve İsrail'in çekinceleri umurunda değil.
TRHABER