Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin sorularını cevapladı. Hazırlıkları devam eden yeni yargı reformu paketiyle ilgili bilgiler veren Bakan Tunç, 'iyi hal indirimi'nin yeniden tartışılması gerektiğini belirtti ve İnfaz Yasası'nda değişiklik mesajı verdi.
Gerek hukukçularla gerek akademisyenlerle ve gerekse de milletvekilleriyle iyi hal indiriminin devam edip etmeyeceğine yönelik görüşmeler yapacaklarını belirten Bakan Tunç, "Cezalarda alt ve üst sınır var. Hakim dosyaya göre sınırlar arasında karar veriyor. Bir de iyi hal indirimi olduğunda bazı suçlar bakımından özellikle kamuoyunun tepkisiyle karşı karşıya geliyoruz. Bunu tekrar gözden geçirmek gerekir. Bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik uygulanır mı, uygulanmaz mı, ceza hukukçularımızla konuşmamız gerekir." dedi.
Cuma günleri tatil olacak mı? Okullar 4 gün mü oluyor?
İYİ HAL İNDİRİMİ
Bir yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanılabilmesi için kişilerin belli bir süre cezaevinde kalmasıyla ilgili bir tekliflerinin olduğunu hatırlatan Yılmaz Tunç, bunu yine önereceklerini söyledi. Kamuoyunda çokça tartışılan kılık kıyafet nedeniyle cezada indirim yapılmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Tunç, "Geçen yasama döneminde saf indirim almak için kılık kıyafetin indirim sebebi olmayacağı yönünde bir düzenleme yapmıştık ama bu konudaki eleştiriler de hep devam etti. Şimdi bu iyi hal indiriminin yeniden bir tartışılması lazım. Tabi burada hem ceza hukukçularımız, hem akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız ve özellikle milletvekillerimizle iyi hal indiriminin devam edip etmeyeceği konusunda. Çünkü cezalarda bir alt sınır var ve bir üst sınır var. Hakim dosyaya göre bu sınırlar arasında karar veriyor." ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, iyi hal indirimi söz konusu olduğunda özellikle bazı suçlarla ilgili kamuoyundan yoğun eleştiriler geldiğini belirtti ve bu durumun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bakan Tunç, "Bu durumda bunu tekrar yeniden bir gözden geçirmek gerekir. Bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik uygulanır mı uygulanmaz mı bunu yine ceza hukukçularımızla konuşmamız gerekir. Kasten öldürme suçların, kasten yaralama suçların da özellikle denetimli serbestlik uygulamalarının toplumda eleştiriye neden olduğunu görürsün." dedi.
Edirne'den Kars'a rapor hazırlandı! AK Parti'nin değişim manifestosu netleşti: Ertdoğan'a...
SUÇ SONRASI SÜREÇ
Kamuoyundan gelen eleştirileri dikkate almak durumunda olduklarını söyleyen Adalet Bakanı, toplumun suçtan korunması gerektiğini, ceza hukukunun da asıl amacının bu olduğunu ifad etti. "Gerek eğitim çalışmaları gerek ailelere yönelik bilgilendirme çalışmaları ve suç işlendikten sonra da soruşturmanın etkin bir şekilde yürümesi gerekir. Soruşturmanın etkin bir şekilde yürümesi hukukla savcılığın çok iyi bir ilişki içerisinde bunu sürdürmesi lazım ve delilleri maddi gerçeği toplaması lazım." şeklinde konuşan Bakan Tunç, kişilerin serbest kaldıktan sonra ortaya çıkan bazı delillerin ve görüntülerin toplumda rahatsızlığa neden olduğunu belirtti. Bakan Tunç sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla soruşturma aşamasında bu görüntülerin elde edilebilmesi, delillerin elde edilebilmesi konusundaki soruşturmanın daha etkin olabilmesiyle ilgili neler yapılabilir? Bizim seçim beyannamemizde adli kollukla ilgili bir düşünce vardı. Bu konu tartışılabilir yeniden. Yine, soruşturma aşamasında da bu delillerin takdiri önemli. Kişinin işlediği suçun karşılığı bir cezayı alması önemli. Ceza aldıktan sonra da cezaevinde infaz sistemimizin özellikle caydırıcılığa yönelik olması lazım. Bu anlamda da ıslaha yönelik çok önemli çalışmalarımız var. Özellikle ceza üzerindeki kişilerin tahliye olduktan sonra bir daha suç işlememesi için gerekli eğitim çalışmaları, mesleki atölyeler, meslek edindirme bunları daha da arttırmanın çabası içerisinde olacağız. Tabi yargı reform strateji belgemiz sadece ceza alanında değil, hukuk alanında da yine vatandaşlarımızın özellikle uzun süren yargılamalardan bir daha şikayet etmemesi lazım."
Son dakika: Konya'da yürekleri ağza getiren deprem: AFAD verileri açıkladı
"YARGILAMA SÜRECİ KISA OLMALI"
Yargılama sürecinin kısaltılması gerektiğini de söyleyen Yılmaz Tunç, "Duruşma başlar ve karar verinceye kadar devam eder. Ama zorunlu sebeplerle adli tıp raporunun beklenmesi, bilirkişi raporunun beklenmesi gibi sebeplerle ileriye atıldığını görüyoruz. O zaman bu süreçleri kısaltmamız lazım. Yani mahkemelerin bilirkişi raporlarının süresinde verilmesi ve delillerin süresinde hızlı bir şekilde soruşturma aşamasında ve konuşturmada da hızlı bir şekilde değerlendirip karara ulaşılması gerekiyor. O nedenle duruşma aralıklarının da uzun olmaması lazım." dedi. Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir yargılama sistemiyle suçun önlenmesi ve suçlunun cezalandırılması ve gereken yaptırımın uygulanması ilkesiyle hareket edeceklerini vurgulayan Bakan Tunç, "Bu anlamdaki hazırlıklarımızı önümüzdeki süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız bütün istişarelerden sonra kamuoyuyla paylaşacak. Hep beraber görmüş olacağız." ifadesini kullandı.
Diyanet 27 Eylül 2024 Cuma Hutbesi
CEZAEVİ DOLULUK ORANI
Cezaevlerinin doluluk oranıyla suçlunun cezaevine alınmaması arasında bağ kurulamayacağını belirten Yılmaz Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: "Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili o cezaevi dolu diye bir suçlunun cezaevine alınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Onun tedbirlerini devlet alır. Bu noktada zaten gerekli tedbirleri de alıyoruz. Bu konuda cezaevlerinin doluluk oranı bizim mazeretimiz olamaz. O konudaki gerekli yatırım programlarındaki çalışmaları da hızlı bir şekilde sonuçlandırıyoruz. Ve bunu doluluk oranlarını ortalamanın altına düşürme, yani yapım süreçlerini hızlandırarak ilerliyoruz. Yani bir suç işlenmişse, tutuklamayı gerektiriyorsa orada cezaevi dolu diye hakim veya savcı bırakmaz. Bu nedenle o bir mazeret değildir. O konudaki tedbirleri de artırmanın gayreti içerisindeyiz."
Yorum Yaz