Tip 1 ve Tip 2 diyabet bazı önemli belirtilere yol açabiliyor.
En sık karşılaşılan ise susuzluk hissi, sık ve acil idrara çıkma, açlık hissetme, bulanık görme, ciltte kuruluk, istenmeyen kilo kaybı, ellerde veya ayaklarda uyuşma ve yavaş iyileşen yaralar.
Bugünlerde saçınız çok mu dökülüyor? Saç dökülmesi ne zaman tehlikeli?
YORGUNLUK DA DİYABET BELİRTİSİ
Hastaların sıklıkla yaşadığı bir diğer diyabet belirtisi ise yorgunluk.
Araştırmalar diyabetli kişilerin yaklaşık yüzde 68'inin yorgunluk yaşadığını gösteriyor.
Psikolog Alzheimer'ın gizli belirtisini açıkladı! Henüz kimse bilmiyor
Okuduklarınıza inanamayacaksınız! Cep telefonu ve bilgisayarlar o kanserden koruyor! Peki...
NEDEN YORGUNLUK GÖRÜLÜYOR?
Kan şekeri seviyeleri keskin bir şekilde yükseldiğinde vücut, bunu dengelemek için insülin üretiyor.
Yeterli insülin yoksa, vücut yağı emiyor ve enerji üretmek için kullanıyor.
Bu durumda enerji, adenosin trifosfat olarak bilinen bir molekülün parçalanmasından kaynaklanıyor.
Adenozin trifosfat, üç fosfatından birini bıraktığında, adenozin difosfat olarak bilinen başka bir moleküle dönüşüyor.
Vücutta enerji kaynağı bulunmadığında, adenozin trifosfat enerji için kullandığı fosfatı geri kazanamıyor ve bu da yorgunluğa yol açıyor.
Ne spor ne beslenme! Bilim insanları hayata 7 yıl ekleyen...
BAZI DİYABET İLAÇLARI DA ETKİLİ
Bu arada diyabet için kullanılan bazı ilaçlar yan etki olarak yorgunluğa yol açabiliyor.
Özellikle kortikosteroidler, statinler, diüretikler ve beta blokerler en önemli yorgunluk nedeni.
Aynı şekilde metformin gibi biguanidler ve insülinler de yorgunluğa neden olabiliyor.
Metforminin uzun süreli kullanımı B12 vitamini eksikliğine neden olarak ciddi yorgunluğa neden olurken, insülin yüksek dozda alındığında yorgunluğa neden olarak hipoglisemiye zemin hazırlıyor.
Bu bitkinin iyi gelmediği bir organ yok! Sporcular ona bayılıyor!...
Okuduklarınıza inanamayacaksınız! Cep telefonu ve bilgisayarlar o kanserden koruyor! Peki...
DİYABETİ ÖNLEMEK MÜMKÜN
Uzmanlara göre diyabeti önlemenin birçok yolu var.
Sağlıklı ve dengeli beslenme: Karbonhidrat, yağ ve protein gibi tükettiğiniz makro besinler arasında bir denge bulun.
Kinoa, baklagiller, kuruyemişler, yağsız protein, taze meyve ve süt ürünleri gibi vücutta daha yavaş sindirilen, böylece kan şekeri seviyelerinin aniden yükselmediği yiyecekleri daha fazla yiyin.
Düzenli fiziksel egzersiz: Egzersizin kan şekeri seviyelerini normal seviyelerde tutmaya yardımcı olduğu kanıtlanmış durumda.
Türü ise o kadar da önemli değil.
Haftada en az 150 dakika egzersiz yaptığınızdan emin olun.
Karbonhidrat türüne dikkat edin: Beyaz ekmek, beyaz pirinç, cips ve kahvaltılık gevrekler gibi rafine karbonhidratlar, çabuk sindirildikleri için kan şekerini yükseltiyor.
Yulaf, fasulye, kahverengi pirinç, kinoa ve tam tahıllı ekmek gibi kompleks karbonhidratlar daha yavaş sindiriliyor ve kan şekerini yükseltmiyor.
Yeteri kadar vitamin ve mineral alın: Araştırmalar, krom ve magnezyum kombinasyonunun insülin direncini artırdığını ve bunun sonucunda kan şekeri seviyesini normal seviyelerde tutarak ani yükselme olasılığını azalttığını gösteriyor.
Stresi azaltın: Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri stres seviyelerini azaltıyor, bu da kan şekerinin aniden yükselmesini önlüyor.
Yorum Yaz