Yılmaz Güney'in o konuşması yeniden gündemde: Yaşasın bağımsız Kürdistan!

'Çirkin Kral' nâmıyla bilinen ünlü yönetmen Yılmaz Güney'in 1984'te Paris'teki Kürt Enstitüsü'nde yaptığı konuşma büyük tartışmalara yol açtı.
Ünlü yönetmen Yılmaz Güney'in 1984'te Fransa'nın başkenti Paris'teki Kürt Enstitüsü'nde yaptığı konuşma yeniden gündeme oturdu. Güney, terör örgütü PKK'nın Doğu ve Güneydoğu'da kanlı saldırılara başlamasını selamlarken, güvenlik güçlerini ve masum sivilleri şehit eden teröristlerden 'özgürlük savaşçısı' olarak bahsediyor.
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Güney, emperyalizmin beşiği Paris'ten 'bağımsız Kürdistan' çağrısında bulunarak şu ifadeleri kullanıyor:
"Yaşasın bağımsız, birleşik, demokratik Kürdistan! Biz dört bir yandan işgal edilmiş bir sömürge ülkenin çocukları değil, bağımsız, birleşik, özgür bir Kürt ülkesinin, Kürdistan'ın çocukları olmak istiyoruz. Bugüne kadar bu amaç uğruna çok kurban verildi. Daha da verilecek. Çünkü kurbansız zafer mümkün değildir. Kan ve gözyaşını göze almak zorundayız."
ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI
"Bugün Kürdistan'ın çeşitli kesimlerinde, dağlarda, ovalarda, faşist zindanlarda sömürgecilerin baskı ve zulmüne karşı dövüşenlerin, dövüşerek ölenlerin amacı da bu. Biz dövüşerek ölenlerin, bu uğurda şehit düşenlerin anısını kalbimizde ve mücadelemizde yaşatıyoruz, yaşatacağız."
"Ne mutlu onlara ki, onlar direnerek öldüler ve bağımsızlık ve özgürlük meşalesinin ateşi oldular. Ne mutlu! Bizim elimiz hem kalemi, hem makinayı hem de silahı iyi tutmalıdır. Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir."
'Çirkin Kral' Yılmaz Güney, 'Endişe' adlı filmi çekmek üzere gittiği Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda, bir süre tartıştığı Hakim Sefa Mutlu'yu silahla öldürmüş, ardından cezaevine konulmuştu. 9 Ekim 1981'e kadar hapis yatan Güney, Isparta Yarı Açık Cezaevi'nden izinli olarak çıkmasının ardından Türkiye'den kaçarak Fransa'nın başkenti Paris'e yerleşti. 9 Eylül 1984'teki ölümüne dek burada yaşayan Güney, Türkiye'yi bölmek isteyen ayrılıkçı terörist gruplara ve radikal sol örgütlere destek verdi.
