Türk mühendisler geleceğin savaş robotlarını geliştirdi: Türk Savunma Sanayisi şaşırtıyor! Otonom araçların tanıtım günü yaklaşıyor

Türk mühendisler geleceğin savaş robotlarını geliştirdi: Türk Savunma Sanayisi şaşırtıyor! Otonom araçların tanıtım günü yaklaşıyor

Türk Savunma Sanayisi, SAHA EXPO 2024’te insanlı ve insansız araçlarla birlikte robotik sistemlerin ön planda tanıtılması hedefleniyor. AATG Holding bünyesinde TS Tech, otonom kabiliyete sahip insanlı ve insansız kullanılan araçlar birçok araç AHA EXPO 2024 Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı'nda tanıtıma sunulacak.    

Teknoloji

20.10.2024, 18:52

Türk Savunma Sanayisi tarafından teknolojik alandaki gelişmeler yakından takip ediliyor. Teknolojik alanda ilerlemelerde insanlı ve insansız araçlarda son zamanlarda önemli gelişmelere imza atılıyor. 22-26 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan SAHA EXPO 2024 Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı'nda, son gelişmeler gözler önüne serilecek.

Savunma ve teknoloji dünyasında birçok yeni ürünün tanıtımı yapılacağı etkinlikte, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve diğer sivil ve askeri kamu kurumlarının katılımı ve desteği ile düzenlenecek.

Savunma ve havacılık sektöründe girişimci kimliğiyle tanınan Uğur Coşkun tarafından 1 yıl önce kurulan Ad Astra Technology Group (AATG), geçen sürede oluşturduğu döngüye imza attığı ürünlerle SAHA EXPO 2024’te göz kamaştıracak.

"İNSANLI VE İNSANSIZ ARAÇLARIN BİR ARADA GÖREV YAPTIĞI BİR KONSEPT"

AATG Holding bünyesindeki Quadrobotics ve TS Tech firmaları tarafından geliştirilen insanlı ve insansız araçlarla beraber bunların bir arada görev yaptığı kullanım konsepti de ilk kez sunulacak. TS Tech, ürün ailesinin ilk 4 üyesi ile ilgili çalışmalarını tamamlandığını açıkladı.

Bu araçlar, faydalı yük taşıma kapasitesine göre 1400, 1000, 600 ve 200 kilogramlık seçeneklerden oluşuyor. Otonom şekilde hareket edebilen araçlar, insanız kullanımda, metaverse teknolojilerini de içeren yeni nesil bir komuta kontrol uygulaması üzerinden yönetilebilme fırsatı tanıyor.

Araçlar, IoBT (Internet of Battlefield Things / Muharebe Sahası Nesnelerinin İnterneti) altyapısı sayesinde yeni nesil komuta kontrol ağlarına entegre olabiliyor. NATO Genel Araç Mimarisi ile neredeyse uyumlu altyapıya sahip bulunduğu açıklandı. Araçlar, eklem bacaklı robotları, küçük boyutlu insansız kara araçlarını ve dronları taşıyan, onlarla birlikte görev yapabilen platformlar olarak geliştirildi. 

BİRÇOK SİSTEM ENTEGRE EDİLEBİLİYOR

Çok hafif taktik tekerlekli araç ailesi; C-130 uçağının ve CH-47 helikopterinin kabinine sığma, nakliye uçağından paraşütle atılabilme ve amfibi araçlarla nakledilebilme ya da nakliye helikopterleri tarafından askıda taşınabilme gibi özellikler sayesinde avantajlı bir kullanım sağlıyor. Araçlara; tanksavar silahlar, uzaktan komutalı silah istasyonları, kapı makineli tüfeği, mast üzerinde faydalı yükler ve benzeri sistemler uygun şekilde çalışabiliyor.

TS Tech araçları; dizel yakıtlı, elektrikli ya da hibrit şekilde teslim alabilecekler. Araçların özel kuvvetler, komandolar, deniz piyadeleri, havadan indirme birlikleri gibi taktik ve stratejik seviyede hareket ihtiyacı olan birliklerin, muharebe etkinliklerini önemli ölçüde katkısı olacak.

Robotlarla desteklenen araç konsepti için Holding bünyesinde diğer şirketlerin yeteneklerinden faydalanıldı. Bu kapsamda araçlarının tasarım aşamasındaki mühendislik faaliyetlerinde EDA Tasarım, insansızlaştırma çalışmasında ise Oguzkagan Savunma’dan destek alındı. Araçlardaki eklem bacaklı robotlar ise Quadrobotics katkılarıyla yapıldı. Kontrol birimi ise AATG Holding’in karma ve arttırılmış gerçeklik teknolojileri alanında çalışan iştiraki XRTG tarafından geliştirilmeye devam ediyor.

"GÜNÜMÜZ MUHAREBE ŞARTLARININ İHTİYAÇLARINI DİKKATE ALDIK"

Günümüz muharebe şartlarını inceleyip ihtiyaçları dikkate aldıklarını, robotların koordinasyonunu da içeren bir konsepti Türk savunma sanayisindeki yeteneklerle birlikte hayata geçirdiklerini söyleyen TS Tech Üst Yöneticisi Uğur Coşkun, bu yapının merkezinde çok hafif taktik tekerlekli araçların yer aldığını ifade etti. Coşkun, helikopterle taşınan, paraşütle atılabilen araçların özel kuvvetler veya ileri noktalardaki operasyon ihtiyaçları için hızla ulaştırılabileceğini ifade etti.

Savaş alanında teknolojik üstünlük sağlayabilecekleri konusunda ürün ailesindeki araçların otonom kabiliyetinin farkını belirten Coşkun, "Aslında bakarsanız savaş ortamının Tesla'sı gibi düşünebilirsiniz" dedi. Savaş alanındaki bu araçların düşman hattında veya düşmana yakın bir bölgede personeli bıraktıktan sonra evine geri dönebildiklerini ya da savaş bölgesindeki insanları almak için bölgeye geri dönebildiklerini söyledi.

TANK SİSTEMİNİ BİLE DEVRE DIŞI BIRAKABİLİRSİNİZ

Araçların mühimmat da taşıyabildiğini belirten Coşkun, aynı zamanda tanksavar sistemlerini, roketleri, silah sistemlerini, büyük kalibreli silah platformlarını taşıyarak düşman hattına hızlı şekilde intikal edebildiklerini açıkladı. Coşkun, "Böyle bir araçla bir tank sistemini devre dışı bırakabiliyorsunuz. Bu çevik bir üstünlük sağlıyor. Hızlı şekilde intikal yeteneği sağlıyor" ifadelerini kullandı ve daha sonrasında şu sözleri ekledi:

"Hava yoluyla bırakılabildiği için hızlı şekilde bölgeye intikal edebilmiş oluyorsunuz. Quadrobotics markamız eklem bacaklı robotlara yoğunlaşmış durumda. 4 bacaklı robotlar, ilerleyen dönemde ise insansı robotlar ve 6-8 bacaklı örümcek robotlarla ilgili de çalışmalarımız olacak. Robokol ismini verdiğimiz bir Robot Karakol konseptimiz var. Onunla da bütünleşik bir sistem. Savaş alanındaki robotları yönettiğimiz bir yazılımla çalışıyoruz. Bu yazılım geliştirdiğimiz araçlarla entegre olacak. Bu yazılımla tüm robotları ve araçları bir filo halinde takip edebiliyoruz."

OTONOM ÖZELLİĞİYLE KARŞINIZA ÇIKIYOR

Coşkun, robotlarla konuşabilen, onlarla görev yapabilen araçlar sayesinde belli bir noktaya kadar insanlı olarak kullanım özelliğine sahip otonom araçların, tehlikeli bölgeye gelindiğinde otonom olarak tekrar kullanabileceğine dikkat çekti. Aracın elektrik motorlu versiyonuyla ısı izi bırakmadan görevini gizli bir şekilde icra edebileceğini söyleyen Coşkun, motor seçeneği dahil araçların modüler olarak tasarlandığını ve ihtiyaca uygun her türlü değişikliğin, ekipman uygulamasının sağlayabileceğini söyledi.

İnsan ve robotun takım halinde çalışacağı yazılım altyapısıyla sistemi ürettiklerini ve dünyada kabul görmüş, kendini ispatlamış konseptleri bir araya getirdiklerini söyleyen Coşkun:

"Bize uygun olarak modifiye ettik ve bunu Türk mühendisleriyle, Türk savunma sanayinin etkin şirketleriyle birlikte yaptık" ifadelerini kullanan Coşkun, en büyük hedeflerinden bir tanesinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bir an önce bu ürünleri teslim etmek olduğunu belirtti. Daha sonra dünya pazarlarına açılmanın sonraki hedeflerinin arasında olduğunu söyledi. Baykar'ın yaptığı gibi Türk sistemlerinin bir an önce yurt dışındaki orduların envanter listesine girmesini sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Coşkun, SAHA EXPO'da ürünlerimizi ilk defa sergileyeceklerini ve çok heyecanlı olduklarını söyledi.

Habere Tepki Ver

3

0

1

0

0

0

0

0

Yorumlar (0)

Tolga Çolak

TRHaber.com - Teknoloji


Bakmadan Geçme

Tümünü Gör ››

Loading